İyi okumalar.......
İhtimallere gebe kalmış hayat üzerimizden oyun oynamaya devam ediyordu. Bir oyun vardı ortada ve bu oyunun bir kazanını olacaktı. O kazanan ya yakıp yok edecek yada bir lider gibi herkese hükmedecekti. Kurulan büyük kumpas ve bazı sırlar ortaya çıktığında hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağını en az ben kadar herkes biliyordu. Dışarıdan duyduğumuz iki el ateş sesi ile ilk birbirimize bakmış ardından aceleyle sesin geldiği tarafa doğru gitmeye başlamıştık. Bartın beni korumak amaçlı arkasına alırken göz ucuyla Tuncay'ında aynısını yaptığını görmüştüm. Kafamı uzatıp Bartın'ın açtığı kapıdan bakmaya başladım. O sıra Bartın'ın soru dolu bakışları bana değmiş ve bana bakmaya başlamıştı.
Buda neyin nesiydi?
Semih'e sarılan adam haykırırcasına bağrıyor arada ellerini yukarı kaldırıp gülüyordu. Bir delimiz eksikti o da olduğuna göre kadro tamdı.
"Ne oluyor burada lan!" Bartın buz gibi sesiyle soru sorduğunda bütün korumalar anında kafalarını eğip ellerini önlerinde birleştirdiler. Bağırıp gülen adam altan altan bir Bartın'a birde Semih'e bakıyor sonra yine gözlerini yere değdiriyordu. Ne gerek vardı boşa telaşa hayır ne gerek var!
"Şey efendim ben şey oldu ondan şey yaptım."
"Ne oldu?"
"Ş-şey ben sevinçten ne yaptığımı bilemedim bir anda oldu."
Sevinçten silah sıkanını da ilk defa görüyordum. Ayıplarcasına baktığımda gülen yüzü solmuştu.
"Efendim bu gerize-" konuşmaya başlayan Semih'in gözleri bana değdiğinde boğazını temizleyip kendini toparladı.
"Yani çok sevgili arkadaşımızın karısı hamileymiş onun haberini aldı ondan bu sevinci."
"Evet evet valla ondan."
Bartın ve ben bir anda birbirimize baktığımızda aynı anda aynı duyguyu hissettiğimizi anlamıştım. Dudağımı ısırıp burnunu çektim ve Semih'i yanındaki adama baktım. Benim bakmam ile kafasını hafif kaldırmış bana bakmıştı. Fakat Bartın'ın delici bakışları yüzünden kısa sürmüştü. Gülümsemeye çalışarak bir adım atarak Bartın'ın yanına geldim.
"Ne kadar güzel bir haber bu. Fakat hepimizi telaşlandırdın haberin olsun."
"Gerçekten çok özür dilerim yenge ben bir anda haber alınca o an ne yaptığımı fark edemedim. Tekrardan çok özür dilerim."
"Tamam yeter bu kadar. Sen niye buradasın?"
"Vardiya sırası bendeydi efendim ondan."
"Tamam eve git hadi karın beklemesin evde tek başına. En mutlu gününde yalnız bırakmak olmaz."
Adam bir anda kafasını kaldırıp Bartın'a baktığında şaşırmışa benziyordu. Ee ben olsam bende şaşırırdım.
"Ama sorun olmasın."
"Olmaz merak etme!"
"Pe-peki efendim."
Adam, Semih'e bakıp arkasına döndü ve yürümeye başladı. Bartın'ın kolunu tutup kafamı omzuna koyduğumda bana baktığını hissetmiştim. Elleri belime dolanırken yönümüzü değiştirip evden içeriye girdik. Tuncay ve Meltem de girdiğinde kapıyı kapatıp içeriye doğru yürüdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...