Selamm!
Bir çoğunuz yada bir kaç kişi bilmiyorum artık bölümlerin neden kalktığını merak ediyordur. Düzenlemeye almak istedim bazı yerlerinde değişiklik yapıp atacağım bölümleri. Bu süreçte yanımda olmanızı istiyorum. Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli lütfen esirgemeyin.
Eski okuyucularım buraya bir tarih veya işaret bırakabilir mi kimler benimle bilmek istiyorum çünkü.
İnstagram hesabı açtım takip etmek isteyenler için hesap adımı bırakayım aşağıya.
~nyksada1
Mültimedya *Şimal Demirel*
İyi okumalar...
...
24.05.21 - İstanbul / Türkiye
Tek bir mesaj.
Bütün hayatının başlangıcı olmuştu.
Elinde çevirdiği telefonun saatine bakıp arkasına döndü. 2 araba bir birine bakacak şekilde durmuş önlerinde kendisinden emir bekleyen adamlar vardı. Vakit gelmişti.
Eray'a bakıp kafasını salladı. İçeri girecek ona ait olanı alacaktı. İkişerli takımlarla içeri giren adamlara bakıp kafasını yukarı kaldırdı. Bu gece, hissetmişti kötü bir şey olacağını ondandı bu kavisli soğuk havası. Derin bir nefes çekip gözlerini kapadı. Fakat bu kısa sürmüştü. Omzuna konan elle gözlerini açıp kafasını yana çevirdi. Eray ona bakıp son kez emin olup olmadığını sormuştu.
O ise sırıtıp karşıdaki eve baktı.
"Hiç emin olmadığım kadar eminim."
"Bu işin şakası yok! Başlattığın bu savaşla herkesi karşına alacaksın. Bunu gerçekten istiyor musun?" aklı almıyordu bir türlü Eray'ın. Bunca yıl beklemişti şimdi ise bu saçmalıkta neyin nesiydi. Konuşmaya başlayan dostuna bakıp kafasını iki yana salladı.
"İstemeseydim burada işim olmazdı. 4 yıl bu anı bekledim. Sence de çıkacak savaş yada karşıma geçen insanlar umrumda gibi mi duruyor."
"Öyle ama.."
"Ben istediğimi bu gece alacağım Eray..."
Ona bakıp omzunu sıktı. Her daim arkasında olmuştu ve olmaya da devam ediyordu.
"..Ve diğerleri sadece oturup izlemek ile yetinecekler."
Elini silahına atıp çıkardığında son kez baktı dostuna. Bu savaş asıl şimdi başlıyordu.
"Şimdi oyun başlasın."
Eray'da silahını çıkardığında eve doğru ilerlediler. Bahçede etkisiz hale getirilen adamlar, boylu boyunca yatan cansız bedenleri umursamadan evden içeriye girdi. Büyük salon ve ortasında adamları tarafından rehin alınmış Demirel ailesi.
Orta yaşta olan adam ona baktığında bir adım attı. Ona her yaklaştığında adam çırpınıyor, kurtulmaya çalışıyordu. Karşısına geldiğinde ise gözlerinin içine korkarak bakan adama gülmek istedi. 4 yıl önce efelik taslıyor, ona dikleniyordu. Şimdiyse korkudan sesini bile çıkaramıyorsun. Gün gelir devran döner umuduyla yaşamıştı bu dört yılı!
"Merhaba Selim bey!" dedi sahte bir samimiyetle. Bu adamdan zerre haz etmiyordu ve elinde olsa kafasına sıkar hayatına şuracıkta son verirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...