İyi okumalar......
Sahi ne zaman huzur bulacaktım ben? Ne zaman gönül rahatlığıyla hayatıma devam edecektim. Nasıl kurtulacaktım ben bu beladan?
Telefon bilmem kaçıncı kez 'aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor' kelimesini vermişti saymayı unutmuştum. Sinirle sıkıp kafamı iki yana yatırıp tekrar aradım. Uzun uzun çalmış ve en sonunda açılmıştı. Karşı taraftan gelen tıkırtı sesi ile kaşlarımı çattım. Çok uzun sürmemiş karşı taraftan cılız bir ses gelmişti.
"Kimsin?"
Gözlerimi devirdim. Şaşırdım desem yalan olur çünkü. Sol elimi belime koyup dışarıya baktım.
"Şimal!"
Bir süre ses gelmemiş hatta kapatmasından şüphelenip telefonu kulağımdan çektim ve aramaya baktım. Ama hayır hâlâ devam ediyordu.
"Cevap ver bana orada mısın? Hey!"
Belli kafası ayık değildi.
"Patrick git elini yüzünü yıka gel. Acil bir konu!"
"Ne istiyorsun?"
Sabır dilendim.
Sabırlı olmalıydım. Eğer onu ikna edemez isem işte o zaman çok kötü olacaktı.
"Buraya, Türkiye'ye gelmeni istiyorum."
Karşı taraftan bir kahkaha geldi. Komik mi?
"Hadi ya gerçekten mi? Bak şuan uçağa binip Türkiye'ye geliyorum. Hatta dur birazdan havaalanında olurum."
Bir anda gülmeyi kesip ciddileşti.
"Ne diyorsun sen! Ne Türkiye'si?"
"Yardımına ihtiyacım var. Acil!"
"Kendi başının çaresine bakmalısın ufaklık."
"Bak anlamıyor.."
Lafı kesen karşı taraftan gelen kadın sesiydi. Yüzümü buruşturdum! Ben burada önemli diyorum ama beyfendinin umurunda bile değildi.
"İğrençsin! Seni arayan aklıma tüküreyim. Kimden yardım dileniyorsam!"
Telefonu hırsla kulağımdan çekip aramayı sonlandırdım.
Elimi anlıma koyup dudağımı yaladım. Ne bok yiyecektim ben.
Bartın, sabah erkenden çıkmıştı ve saat akşam üzerine geliyordu ama hâlâ gelmemişti. Bir şeyler dönüyordu ortada yoksa bir anda o masanın kurulması imkansızdı.
O Fehmi denen herifin bir bokluk yaptığına adım kadar emindim. Bartın halledeceğim söylüyordu ama belli ki baya başımızı ağrıtacaktı.
Kimse aileme dokunamazdı!
Odadan çıkıp Sinem'in odasına girdim. Yatağında oturmuş dertli dertli karalara bağlamış dul kadınlar gibi düşünceliydi.
Üzülme kardeşim gel sarılalım.
Yanına oturup sırtını sıvazladım. Kafasını çevirip bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...