Multimedya *Meltem Saltuk*
İyi okumalar...
...
Bartın Karahan'dan
Ruhsuz bir şekilde hastane koridorunda ilerlerken ilerlediğim yol bana o kadar zor geliyordu ki.. Adım attıkça yüreğime saplanan hançer vardı. Aldığım nefes bana haram gibiydi. Adımlarım önümdeki düz kapının önünde durduğunda ifadesizce kapıya baktım. Bir adım ileri de yatıyordu sadece...Titreyen ellerim kapı kulpunu kavrarken dikkatli olacak şekilde yavaşça açmaya başladım. Odanın içine bir tur göz atıp bakışlarımı yatakta yatan karıma çevirdim. Kapıyı kapatıp kulpu bıraktığımda ona doğru adımlamaya başladım. Nasıl açıklayacaktım ben bunu ona? Nasıl ifade edecektim ki.
Yanına yaklaştığımda parmak uçlarım yüzünün önüne düşen bir kaç tutama tutundu. Ben bakmaya kıyamıyorken neler çektirdiler sana böyle? Kaç hayal kırıklığı yaşadı o naif kalbin?
Babanın saçma bir neden yüzünden sana çektirdiği onca seneleri nasıl telafi edecektim. Ama söz miniğim beraber telafi edeceğiz kaybettiğin senelerini, beraber tutacağız içindeki o masum çocuğun ellerini..
...
"Bartın ne zaman geldin?"
"Gece geç saatlerde geldim güzelim sen uyuyordun uyandırmak istemedim."
Uyku mahmuru gözlerle bana bakıyorken daha fazla dayanamayıp ayağı kalkmış ve yanına gitmiştim. Dudaklarımı saçlarına bastırırken sol elini tutup yatağın kenarına oturdum sakince. Geri çekilip yüzüne bakmaya başladım. Hâlâ hayal gibiydi benim için. Senelerdir aradığım kadınla evli olmam ve üstüne 9 yaşında verdiğim sözü gerçekleştirmem kaderin bize bir oyunuydu galiba.
Gözlerini açıp bana bakmaya başladığında yüzündeki ufak tefek yaralara baktım. Çukura düşmesinin etkisi ile birazcık kesikler ve morluklar oluşmuştu. Ama şimdi silinmeye yüz tutuyor hatta rengi yavaş yavaş soluyordu.
"Şimdi ne olacak?"
"Birşey olmayacak. Tek gayem senin bir an önce toparlanıp ayağı kalkman. Ondan sonra bir fikrim var."
"Ne fikri? Bartın!"
"Çok fazla sessiz kaldık güzelim. Senin toparlanmanı ve bir an önce ayağı kalkmanın istiyorum. Ondan sonra ise istedikleri savaş ise savaşalım bakalım karşılarına kimleri almışlar görsünler!"
Yüzü kasılmıştı bir anda! Ne vardı ki normal bir hayat yada şartlarda tanışmadık.
"Ben savaş istemiyorum yada bu mafyacılık oyununu! Ben mutlu ve huzurlu bir hayat istiyorum Bartın. Sen, ben ve Mina."
Mina!
Onu nasıl aşıklayacaktım ben şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...