12.Bölüm 🥀

2.1K 211 56
                                    


*Bölüme başlamadan önce Bartın ve Şimal'in asıl evlenme amaçlarını öğreneceğiz. Lütfen linçlemeyin (Selim Demirel'e linç serbest) buna benzer olaylar var gerçek hayatta.

Keşke Bartın ve Şimal farklı yerlerde farklı şekilde tanışsalardı. Ama olmadı.

Yorum ve votelerinizi bekliyorum.

İyi okumalar...

....

Derin derin nefes alıp verme sesi, tüm odayı dolduruyor ve ürkünç bir ses şöleni sunuyordu. Gözlerim sıkı sıkı kapalıydı. Ve korkudan sesimi dahi çıkaramıyordum.

Bir bok yapmış Bartın'ın uyuduğunu sanıp o aradığı kızın ben olduğumu söylemiştim. Ve şimdi ondan gelecek hareketi veya bir cümlesini bekliyordum. Bana bir zarar vereceğini sanmıyorum. Ama olur ya sinirden gözü dönüp ikimizi de çıkmaz sokağa iter diye tırsmıyor değildim.

Bir anda ne olduğunu anlamadan beni ayağa kaldırdı. Gözleri mi kızarmıştı onun?

Adam darbe üstüne darbe yemişti bugün.

"Sen daha demin ne dedin?"

Derin bir yutkunma geçti. Aha çık şimdi çıkabilirsen işin içinden.

"Hiç, hiç birşey demedim. Hayalden sesler duymaya mı başladın."

Üzerime yürüyüp kafasını omzuna eğdi. Şuan korkunç gözüküyordu.

"Ne dedin dedim. İşin içinden çıkmaya çalışma. O kız benim derken ne demek istedin... Konuşsana!"

"Ben şey-"

"Şimal, yavrum bak bir bok attın ortaya devamını getir beni sinir etme."

Hala niye diretiyordum ki inceldiği yerden kopsun. Zaten söylemiştim boşuna inkar etmenin bir faydası olmayacaktı.

"Ne duyduysan o? Sana yemin ederim bende yeni öğrendim. Sana söyleme fırsatım olmadı. Söyleyecektim ama Sinem olayı girdi araya."

"Ne zaman ne şekilde öğrendin...Ah nalet olsun! Böyle hayatın a*ına koyayım ben."

"Öyle deme ya! O kadar da kötü değilim ben bir kere."

"Sana mı dedim. Ben hayatımın a*mına koyayım dedim. Şuna bak lan kaç yıldır aradığım kız, sevdiğim kadın çıkıyor. Üstüne küçükken evlenmek için söz verdiğim kadınla şuan evliyim. Hayatıma bak bildiğin film. Yazsam roman olur!"

Gülsem mi ağlasam mı bilemedim şuan.

"Bartın sakin ol. Bak ne güzel işte birbirimizi bulduk. Buna sevinmen gerekmez mi?"

"Bu şekilde olsun istemiyorum. Ben bu şekilde tanışmak istemedim. Böyle hayal etmedim."

Kendi kendine konuşuyordu şuan. Hay dilimi eşek arısı soksun emi!

Bok vardı da böyle ekşın yarattım. Ne güzel uygun bir zaman da söyliyecektim. Ama şimdi herşeyi berbat etmiştim.

"Ben böyle olsun istemezdim yemin ederim. O oru*pu çocuğu seni bana çek olarak sunmakla kalmayıp masaya da sundu. Başka çarem yoktu. Seni ikinci kez incetecekti. İkinci kez incinecektin. Başka yolu yoktu seni yanına alıp evlenmek, himayem altına almak zorundaydım."

Masaya mı sundu?

Nasıl ya? Kim kimi masaya sundu, masa ne alaka?

"Bartın ne diyorsun anlamıyorum. Ne masası?"

Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin