Mültimedya *Bartın Karahan*
İyi okumalar...
...
Kıyamet.
Şuan tam kıyameti yaşıyordu. Bir gece de hayatı tepe taklak olmuştu ve o elleri kolları bağlı sadece kabul etmek zorunda kalmıştı. Adam can damarını biliyordu. Kardeşi için herşeyi yapacağını bilmesi genç kızı sinirlendiriyordu.
Dolaptan aldığı pudra rengi ceketi kardeşinin üstüne geçirirken bir yandanda verdiği kararı düşünüyordu. Kabul etmişti. Başka çaresi yoktu. Adama isyan etse, gitmemek için dirense bu sefer kardeşinin tedavisi vardı.
Gözlerini kapatıp derin bir yutkunma geçti boğazından. O kadar zoruna gidiyordu ki tanımadığı bir adama muhtaç olması. Gidecekti fakat kendi geçimini sağlayana kadar, güvenceli bir iş bulana kadar adamın yanında kalacak ardından bir şekilde kurtulurdu.
Hoş adamın pek kendisini salmak gibi bir niyeti yoktu ya. Sırf kendisini almak için evine baskın yapıp tehtid etmişti..
"Abla."
Zihnini kemiren düşüncelere kız kardeşinin sesiyle defedip miniğine baktı. Gözleri yaşlı bakıyordu. Yüreği sızladı o an. Kıyamıyordu ki ona.
"Söyle birtanem."
"O abi kim! Neden gelmiş ki eve?"
Gözünün altındaki yaşları silip gülümsemeye çalıştım. Ona şuanlık bir şey belli etmek istemezdim. Hoş etsemde anlamazdı.
"O abi... Bir tanıdık küçüğüm." ne diyeceğimi nasıl izah edeceğimi bilmiyordum.
"Peki neden bizi götürmeye çalışıyor. Neden elinde o siyah şey vardı?" diyen kardeşine bakıp ellerini tuttu ve derince yıtkundu. Ellerini öpüp yüzüne baktığında ne diyeceğini taratıp ölçmüştü.
"Şimdi küçüğüm biz evet o abiyle gideceğiz. Bunu sorma olur mu? O abinin elindeki bizi korumak içindi."
"Kimden?"
"Kötü adamlardan."
"Anladım. Bizi koruması için mi onunla gidiyoruz yoksa?" dedi bilmişlikle. Gülümsemeye çalışıp kafamı salladım.
"Hıhı!"
Ayağı kalkıp odadan çıktım. Onunla merdivenleri inerken aşağıdan gelen sesler... Ortalığın iyice karıştığını ön seans yapıyordu. Merdivenlerin sonuna geldiğimizde beni zorla yukarı çıkartan adam kafasıyla işaret yapıp yanıma geldi.
"Şimal hanım, Bartın bey sizi arabada bekliyor."
Kafamı sallayıp dış kapıya yöneldim. Bir adım attığımda arkamdan annemin sesi duyuldu. Arkama dönüp anneme baktım. Saçı başı dağılmış aşağıya inen merdivende bekliyordu.
"Mina'yı nereye götürüyorsun?"
Ne saçmalıyordu bu kadın. Kardeşimi onlara bırakacağımı falan mı düşünüyordu?
"Mina benimle gelecek. Onu size bırakacağımı düşünmediniz herhalde?"
"Mina, burada kalacak?"
"Burada kalmayacak onu size bırakmam. Bana yaşattıklarınızı ona yaşatmanıza asla izin vermem."
"O benim kızım onun yanı benim yanım asıl sen anla bunu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...