24.Bölüm 🥀

677 79 5
                                    

Bölümü düzenledim. İlk hali pek içime sinmemişti çünkü! Yeni bölüm sananlar en geç iki güne gelecek yeni bölüm.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar...

...

Nefes nefese tuttuğum ağacın gövdesine bedenimi yasladım. Anlımdan terler dökülüyordu ve bilincim kapanmak ile kapanmamak arasında mekik okuyordu. Etrafıma bakıp çıkış yolu aradım ama sık olan ağaçlar dışında birşey yoktu. Bedenimi ağaçtan ayırıp yürümeye devam ettim. Sağ kolum, sol omuzumda sarsak adımlarla ilerlerken bir yandan da bağırmaya devam ediyordum. Bir Allah'ın kulu yok muydu?

Bir çıkış yolu olmalıydı.

Yürümeye devam ederken yaptığım aptallığı düşünmeye başladım. Nasıl bu kadar dikkatsiz ve aptalca davranmıştım. Gözümden yaşlar akıyordu ve canım acayip derecede acıyordu. Dayanamıyordum bayılmamak için elimden geleni yapıyordum ama nafileydi... Bir ağaca yaslanıp bedenimi yere oturtturdum.

Yolun sonuna geldiğimi hissediyordum. Canımdan can gidiyordu. Böyle bitmesini istemiyordum.

Ölmek istemiyordum!

Hıçkırarak ağlamaya başladığımda kafamı ağaca vurdum. Daha olmasını istediğim hayallerim vardı benim. Bartın! Onunla yaşamak istediğim çok anlarım vardı. Onları yaşamadan ölmek istemiyordum. Kafamı kaldırıp etrafıma baktım. Pes etmek yoktu!

Ayağı kalkıp yürümeye devam ettim etrafta öten kuş sesleri vardı ve ağaçların sık gölgeleri..

"Kimse yok mu? Lütfen yardım edin?"

Bağırmaya başladım belki bir umut sesimi duyarlar diye.. Ama duyulmamıştı!

"Yalvarırım yardım edin kimse yok mu?"

Yürümeye devam ediyorken fark etmeden avlanmak için açılan çukura düşmüştüm. Kafam taşa çarparken ormanda çığlığım yankılandı.

Gözlerimden akan yaşlar yavaş yavaş dinerken bedenimi bir üşüme tuttu ve ardından gözlerimin önü kararmaya başladı. Her yer bulanıklaşmaya başladı. Göz kapaklarım ağır ağır kapanırken sağ elim boynumdaki, 5. Yaş günümde dedemin bana aldığı kolyeye gitti. (Babasının aldığı) ölürken bana *seni diğer tarafta bekliyorum güzel kızım, ama fazla acele etme hayatını yaşa* demiştin dede! Bak kavuşuyoruz...

....

"Eray, Şimal'in telefonundan yerini tespit edebilir misin?"

"Ederim ama fazla evham yapmıyor musun?"

Arkama dönüp rahat bir tavırla koltukta oturan can yoldaşıma baktım. Canım yanıyordu benim burada! Elim ayağım titriyordu... Sen ne ara duygusuz biri olmuştun.

"Boş boş konuşmayı kes dediğimi yap!"

Sabır çekip ayağı kalktı ve bilgisayarın başına oturdu. 4 saat beni habersiz bırakmazdı. Birşey olmuştu kesin hissediyordum..

Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin