22: Hayallere Saplanan Kırıklar

34 1 1
                                    

5 sene önce bugün tanıtımını paylaştığım ve Derin ile Rüzgar'ın davette tanıştıkları gün bugündü. Kitabın 14 Temmuz paylaşılma tarihi olarak gözüktüğünü biliyorum ama bizim yolculuğumuz aslında 2019 da başladı... Onlar sevgililer gününde tanıştılar ve bu kaderin onlar için attığı en güzel adımdı belki de. Bu kitabı yazdığım için mutluyum. Bu notu buraya düşüyorum belki seneler sonrasında yeniden görürüm.

Okuyanlara teşekkür ederim. 🤍

Eli Türkoğlu - Mahkum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eli Türkoğlu - Mahkum

Çağan Şengül & Yasir Miy - Mesafe

Demir Demirkan - Zaferlerim

Sena Şener - Porselen Kalbim

Mabel Matiz - Karakol

Polis sesleri zihnimi istila ederken, salonda hem araba kornası hem de çakar lamba tarafından yanan ışıkların rengi duvarlarda gözüküyordu.

Rüzgar'ın beni saran kollarının çekildiğini hissettim ama dudaklarımı aralayıp cümle kurmadan sadece onun ne yapacağını izledim. Durum öyle karışıktı ki, o ne yapmak isterse istesin ona uyacakmışım gibi geldi. Zihnimde çözüm yolu aramaya çalıştım. Ona yardım edebilecek herhangi bir cümle... Ama kafam, düştüğümüz durumdan beter şekilde karışıktı ve ben ne düşünürsem düşüneyim tek karşılaştığım şey; yaşananların ardındaki hissettiğim dehşet dışında bir şey değildi.

Kendini toparlaman lazım, dedi iç sesim bana seslenirken. Şimdi olanları düşünmenmemelisin. Güçlü ve mantıklı olmak zorundasın. Sonrasında olayları değerlendirmek adına çok zamanın olacak.

Rüzgar ise direkt bakışlarını korumalara çevirdi. Bazılarının yüzü tanıdık geldi fakat bazılarını hayatımda ilk kez gördüğüme emindim. İlgimi olaylara vermeye çalıştım ve biraz önce olanları rafa kaldırmaya gayret ettim. Duygusal olmanın bu zamana dek faydasını hiç görmemiştim. Mantıklı olmalı, soğukkanlı imajımı yerinde tutmalı ve zırhımı tekrardan çelik gibi yapmalıydım. Biraz önceki güçsüzlüğümü aşmam, onu biraz öncede bırakmam gerekiyordu.

"Rüzgar Bey ne yapalım?" diye sordu bir adam, yüzünde tereddütlü ifadesiyle Rüzgar'ın ne söyleyeceğini dinlemek isterken vereceği emiri bekliyordu.

Rüzgar ise düşünceli gözüküyordu. Aklında binlerce planın gezdiğini, aralarından en doğrusunu seçmeye çalıştığını anlamıştım. Aklına başka bir şey gelmiş gibi hemen kameraların olduğu yere baktı, cebinden bir şey çıkarttı. Bu, silah için susturucuydu. Susturucuyu silaha çevik bir hareketle taktı ve hızlıca kameraların olduğu yere silahla vurdu. Bunu görüntüleri yok etmek için yapmış olmalıydı, sanırım. Silahı tekrardan elinde görmek beni ürkütse de belli etmedim, en azından susturucu taktı diye o lanet sesi duymamıştım.

Tehlikeye Adım Adım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin