28: Zarflar ve Sırlar

51 0 1
                                    

Şebnem Ferah - Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şebnem Ferah - Gözlerimin Etrafındaki Çizgiler

Toygar Işıklı - Sonunda

Linet - Aman Aman

Sezen Aksu - Vazgeçtim.

Melek Mosso & Aras - Gel Desem De Gelme

Sezen Aksu - Son Bakış

Dedublüman - Sakladığın Bir Şeyler Var

Bir camı elimde tutuyordum, o camın içerisinde sakladıklarım vardı. Ve onları gizlemeye çalışıyordum ama birden bire o cam avuçlarıma saplandığında mecburen elimi açıyor, camları özgürlüğüne bırakıyordum. Yere düşen camlarda tüm sakladıklarım ortaya çıktığında, avuç içlerimden akan kanlar yere damlamak zorunda kalıyordu. Kan revan içerisinde oluyordum. Her şey orada kalıyordu. Tekrar gizleyemiyordum.

Yürüyordum. Yürüdüğüm yolu biliyordum, önceden karış karış gezdiğim bahçenin yolundaydım. Ama bu sefer beni neyin beklediğini bilmiyordum. Yanımda Rüzgar da ilerliyordu. Aramızda bir mesafe oluşmuştu. Telefon çaldığından, bana o korktuğum soruyu sorduğundan beri belki de en fazla on dakika geçmişti ama benim için sanki asırlar üzerime devrilmiş gibi hissediyordum.

Yalan söylemek mesele değildi, o yalanın ortaya çıkması sorundu. Her yalan er ya da geç ortaya çıkardı ve benim sakladığım tüm yalanlar öğrenildiğinde Rüzgar'a bakmaya gücüm kalmayacaktı. Mesela Ahu Akpınar için suçsuz mu yoksa yüzsüz mü diye düşünmüştüm daha bugün. Ben suçsuz muydum, bilmiyordum ama yüzsüz değildim. Rüzgar'ın gözlerine bakarken sakladıklarım ruhuma acı katıyordu. Ona bakıyordum ve baktığım yerde gerçekleri görmek isteyen adamın siluetiyle karşılaşıyordum. O adamı nasıl görmezden gelebilirdim?

Görmezden gelmek zorundasın. Kaybedeceklerini hesap et, onları kaybetmeyi göze alabiliyor musun? Alamazsın. Bu yüzden susmalısın. Görmemelisin, fark etmemelisin.

İç sesimin söylediklerini dinledim. Hiçbir şeyi kaybetmeye göze alamazdım. Belki de bu yüzden ilk başta Rüzgar'a bakan yüzümü kaybedecektim.

Korumaların yanına ilerlerken bahçede oluşan tek ses esen havanın ıslıklı sesiydi. Onun dışında her şey susmuştu. Kendi aldığım nefes seslerini bile duyamıyordum ya da nefesimi tutarak ilerliyordum, kim bilir? Rüzgar benim yavaş ve temkinli adımlarımın aksine biraz daha hızlandığında korumalarının tuttuğu adama baktı. Ben sadece Rüzgar'a bakıyordum. Tam şu anda olanları anlatsam ne olurdu? Karşısındaki adamı gözümün önünde öldürür müydü?

Rüzgar'ı bir kez daha gözümün önünde katil oluşunu izlemeye yüreğim yetmezdi.

Ben bir cani ya da canavar değildim. Gözlerimin önünde karşımdaki kişi suçlu da olsa ölmesine göz yummak beni aşardı. Benim de kötülüklerim olmuştu. Belki de Rüzgar'a katil olmayı, mafyalık yapmasını yakıştıramıyordum. Ve içimden kopup gelen istekleri susturamazdım.

Tehlikeye Adım Adım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin