ALTI NUMARA |

39. Bölüm

Herkese merhaba 🖤

Maçı kazanamadık o yüzden sinirlerim bozuldu ama yine de atmak istedim bu bölümü

Size biraz üzücü bir haberim var. Kitabın finaline yaklaştık :( Ama yazarınızın sağı solu belli olmaz. Eğer hikayemizi ozlerseniz arada sürpriz bölümler de atarım. Yaklaşık 10 bölüm sonra flaan final yapmayı düşünüyorum.

İyi okumalar 🤍🦅🖤❤️

"Yeter. Allah aşkına nolursunuz yeter. İçim dışıma çıktı Eren kusmak üzereyim."

Lunparka geleli yarım saatten fazla olmuş bu süre zarfında ise 5 defa çarpışan arabalara binmek haricinde hiçbir şey yapmamıştık. Eren ve Ozi eğlenirken biz ise bitmesi için dua ediyorduk. Nihayet bir tur daha sona erdiginde Ozi "bir tur daha" diye bağırdı. Bense artık kusma noktasına geldiğim için arabadan indim ve kenara oturdum. Eren de benimle eş zamanli olarak kalkınca, olan Eda'ya olmuş ve bir tur daha binmek zorunda kalmıştı.

Lunaparka gelmeye ölümüne itiraz eden Eren Ozi ikilisi şuana kadar en çok eğlenenler olmuştu. Çarpışan arabalara kusana kadar binmiş ve birbirlerinden tüm hırslarını almıştı. Arabayı bir tur ben kullanınca bana çarpan herkesi Eren bir sonraki tur haşat etmişti.

Keşke bu kadar korumacı olmasan be aşkım.

Nihayet minik çocuklarımızı inmeye ikna ettiğimizde sıradaki oyuncağı seçmeye çalışıyorduk. Eren yükselen salıncaklar için ısrar ederken bense korkum nedeni ile daha sakin şeyler istiyordum.

Onu ikna edip diğerine nazaran beni daha az tedirgin eden gondolda karar verdiğimizde en arkada yerimizi almıştık. Ortalara oturmak istesem de bu sefer Eren ikna olmamıştı.

"Şşş yanında ben varım. Ben senin korkmana izin vermem. Ben yanındayken korkma Leyla."

O beni rahatlatıp elimi tutarken bende başımı boynuna gömdüm. Bu sırada gondol hareketlenmeye başladı. Yavaş yavaş yükselirken kafamı boynundan kaldırdım ve usulca beline doğru sarıldım. Tam karşımızdaki Eda Oğuz çifti ise çığlık atarak keyfini çıkarıyordu.

"Eren bizde bağıralım hadi. Sen böyle keyif alamıyorsun."

"Sen yanımda oldukça herşeyden keyif alırım ben merak etme. Ama bağırmak seni rahatlatır. Hadi o zaman."

Yukarı çıktığımızda kafamı yukarı kaldırıp onunla birlikte bağırdım. Ellerimi de tutamaclardan kaldırıp havaya uçurdum. Havada ellerimiz birleştirken keyif almaya başlamıştım.

Güzel gondol aktivitemiz sona erdiğinde bacaklarım titriyordu. Yere ilk bastığımda sendelesem de sonradan kendime geldim.

Eren'in elini tutup yürümeye başladığımda Eda ise yine birşeylerden şikayet ediyordu.

Eren elini benden çekince ne olduğunu sormak için ona döndüm. O ise bir yere doğru gidiyordu. Nereye doğru olduğunu anlamasam da beklemeye başladım. Sonunda elinde 2 tane pamuk sekerle bizim yanımıza gelince gülümsedim. Birini bana diğerini ise Eda'ya verdi.

"Bak Ozi bak adamlık gör. Sen hala bana şikâyet et." Bu arada aynı anda hızlıca Eren'e de teşekkür etmeyi unutmamıştı. Biz kıtlıktan çıkmış gibi pamuk şeker yerken beyler de bizi fotoğraflamış ve uzun süre dalga geçeceklerini söylemişlerdi.

Ben onlardan tarafa bakarken gülüşlerini izlemek çok cazip geliyordu. İkisi de mutluydu. Kader bizi nerelere getirmişti böyle?

"Evet Leyla'cık daha fazla kaçmanın anlamı yok. O salıncağa binilecek."