42.Bölüm

1K 70 35
                                    

Bu hafta bay geçiyoruz çok mutsuzum ://

Bu arada haftaya sınavlarım başladığı için bölümler biraz gecikecekkk :((((

İyi okumalaaarrrr 🦅🦅🤍🖤


Kan beynime sıçramıştı. Tam olarak kan beynime sıçramıştı. Normalde makul bir insan olabilirdim ama benim de kırmızı cizgilerim vardı.

Biliyorum sinirlenmem gereken kişi kendim değildim ama nedensizce kendime kızıyordum. Sanki Eren'in benden önce hiç sevgilisi olmamış gibi davranmam yanlıştı. Ama kendimi buna inandırmaya niyetliydim. Onun ilki olmak istemiştim.

İnsanlara rezil olduktan sonra sinirle kalkmış ve bahçeye çıkmıştım. Eda peşimden gelse de onu engellemiş ve bir banka oturmuştum. Biliyorum yaptığım yanlıştı ama Eren'in de hatası vardı. Bende çözümü onu aramakta buldum. Telefonun her çalışında kalbim daha da hızlanıyordu. Nihayet açtı.

"Niye söylemedin bana Eren?"

Sesim oldukça net çıkarken o ise sessiz kalan taraf olmuştu.

"Neyi söylemedim Leyla? Anlamıyorum."

Neyden bahsettigimi çok iyi biliyor ve hala anlamazlıktan gelmeye çalışıyordu.

"Eren bak beni salak yerine koyma. Burda bir kız var senin eski sevgilinmiş. Rezil etti beni herkesin içinde. Niye söylemedin ki bana?"

Sesim sonlara doğru çatallaşırken sinirden ağlamama çok az kalmıştı. O ise oldukca sakindi.

"E ne var bunda Leyla? Eski sevgilim adı üstünde. Eski. Olmuş bitmiş birşey. Bu kadar takılman anlamsız."

Bakın az önce sinirim tamaman Tuba içindi. Ama şuan Tuba'yı unutmuş sadece Eren kalmıştı sinirimin sahibi.

"Eren sen beni anlamıyor musun? Bunu söylemek zor bir şey miydi? Herkesin içinde gelmiş bana diyor ki Eren sende ne buldu anlamadım. Sen benim yedeğim olacaksın."

Ben sinirle konuşmaya devam ederken Eren benim sözümü kesti.

"Yeter Leyla. Boşu boşuna kızıyorsun şuan bana. Bu kaybetme korkunun baban yüzünden olduğunu bilmesem bende sana kızardım şuan."

Gerçekten bunu söylemiş miydi? Gerçekten bu kadar düşmüş müydü?

"Eren bi süre beni sakın arama. Eğer ararsan bende sana dönüşü olmayan şeyler söylerim. Bu lafını da sakin unutma. Çünkü ben hiç unutmayacağım."

"Leyla yemin ederim öyle demek isteme"

Sözünün tamamını bile dinlemeden telefonu suratına kapattım. O böyle bir insan değildi. Bu kadar kötü olamazdı. Beni bununla vurmaya çalışamazdı. Beni uzecegini bile bile neden böyle yapmıştı?

Ben oturduğum bankta sessiz sessiz gözyaşlarımı akıtırken Eren sürekli arıyor açmayınca da mesaj atmaya devam ediyordu. Sinirlerim tepeme çıkmaya başlamıştı.

Ben sinirime hakim olmak için bir ileri bir geri yürürken aynı zamanda kendime kızıyordum. Bu kadar üzülmemem gerekiyordu. Ama dediğim gibi belirli kırmızı cizgilerim vardı ve babam buradaki en sert cizgimdi.

Bunu başkası yapsa bu kadar üzülmezdim ama Eren yapınca çok koymuştu işte.

Dışarıda durmanın bir faydası olmayacağını anladığımda kendimi odama attım. Yatak bana bense yatağa sarılmış halde yatıyordum. Bıkmıştım artık. Tek istediğim mutlu olmaktı. Hayatımda olan şeyler yüzünden bazen ciddi anlamda Bir roman karakteri gibi hissediyordum.

ALTI NUMARA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin