17.BÖLÜM

2K 193 99
                                    


Mutluluktan çığlık atıyoruuuuum!!!!!! Roman sıralamasında 63 olmuşuz ve okunmamız 600'ü geçti. Gerçekten çok mutlu oldum. Okuyan,oy veren,yorum yapan herkese o kadar çok teşekkür ederim kiiii!!!! Sizi çok seviyorum iyi okumalarr🖤🤍

Sıçtığım resmiydi şuan. Eren'in sesine doğru dönerken o ise bizde doğru yürüyordu. Daha doğrusu Salih'in üzerine yürüyordu. Elimi Salih'ten kurtardıktan sonra hızla Eren'in önünde doğru atıldım.

O ise beni es geçip Salih'in yakasına yapıştı. Şok içinde olanları izlerken bir yandan Eren'e haykırıyordum. Her ne kadar onu bırakmasını söylesem de Eren asla bırakmıyordu.

"Ne işin var lan senin burada? Bu kızın etrafında ne yapıyorsun sen?"

Eren var gücüyle Salih'e doğru bagirdiginda Salih yüzüne umursamaz bir gülümseme koydu.

"Beraber kahve içiyorduk o kadar" dedi ve omuzlarını silkti. Eren bana bakmaya başladığında inkar etmeye başlamıştım.

"Ne beraber kahve içmesi ya? Ne diyorsun sen? Sen değil misin zorla kahve ısmarlamaya çalışan? Hem suçlu hem güçlü."

Salih ise her zamanki gibi umursamadı. Sanki onunla alakalı bir konu yokmuş gibiydi. Yine zorla konuştu.

"Az önce öyle demiyordun ama"

Gerçekten delirmek uzereydim. Eren'e döndüğümde gözlerinde hayal kırıklığı vardı. Dudaklarını araladı ve sadece benim duyabileceğim bir sesle

"Farklısın sanmıştım" dedi. Arkasını döndü ve yürümeye başladı. Arkasından ağlıyor ve çığlık atıyordum. O ise asla bana bakmadı ve arabasına bindi. Gaza bastı ve idmana gitti.

Bense olduğum yerde kalakaldım. Arkamdan Salih'in sinir bozucu gülüşünü duydum ve bu yüzden daha çok ağlamaya başladım. Hem ağlıyor hem de otelimize doğru yürüyordum. İnce ince yağmur da yağmaya başladığında ağlamam daha da kuvvetlendi.

Beni en çok kıran şey beni dinlemeden, anlamadan gitmesiydi. Otele vardığımda hızlıca odama çıktım. Eda odada şarkı söylerken içeriye daldım. Beni görünce o da şaşkınlıkla bakakaldı.

"Kızım ne bu halin? Denize mi düştün sen?"

"Keşke denize düşseydim Eda. Keşke"

"Ne oluyor Leyla? Anlat çabuk."

İstemeye istemeye başıma gelen herşeyi anlattım. 10 dakikanın ardından Eda bana şok içinde bakıyordu.

"Bir dakika! Yani şimdi Eren anlamadan, dinlemeden gitti ve senin Salih'le flört ettiğini düşünüyor. Yoksa ben mi yanlış anladım?"

"Tam olarak durum bu. Delirmek uzereyim."

"Eren'e mesaj attin mi?"

"Atmadım ve atmayı da düşünmüyorum. Beni en ufak bir şeyde bırakıp gitti ve ben böyle bir şeyi asla kabul edemem. Mesaj da atmayacağım, aramayacagim da."

"Sen bilirsin de bu iş böyle olmaz."

"Bal gibi de olur. Umurumda degil. Benim bunu yaptığımı nasıl düşünebilir?"

Feryat ettikten sonra tekrar ağlamaya başladım. Gerçekten bir peri masalı yaşayabileceğimi sanmıştım ve yine ters köşe olmuştum. Hayat benim mutlu olmama izin vermiyordu.

Ağlamam gittikçe siddetlenirken Eda yanımda Eren'e küfür ediyordu. Bir yandan ise Oğuzhan'la mesajlaşıyordu.

Onun söylediğine göre, Eren şuan benden beter haldeydi ve yaptıklarından 1 gram pişmanlık duymuyordu.

ALTI NUMARA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin