47.BÖLÜM

1.1K 74 28
                                    

Hepinize merhaba 🖤 bu aralar gerçekten yazacak enerjiyi kendimde bulamıyorum. Beşiktaş'ın maçı da olmayınca moralimi yükseltecek bir durum da olmuyor maalesef.
Dün Fenerbahçeli bir oyuncuya yapılan kurguya denk geldim. Amacım kimseyi kötülemek veya küçük görmek değil ama kısacık bölümlü veya içinde bir olay geçmeyen bölümler 200 küsur yorum almış. Ben oldukça uzun yazmaya ve dolu yazmaya çalışıyorum ama emeklerimin karşılığını alamıyorum.
Biliyorsunuz şuan oy veya yorum sınırı yok ama kitabın öne çıkarılanlar kısmında olması için satır aralarında yorumlar olması gerekiyor. Birkaç yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz🤍

İyi okumalar

"İyi de ne diye çağırdı başkan hepimizi maç ertesi tesise?"

"Bilmiyorum ki ben de sevgilim. Bizim gruba yazmış kadın takımı ile toplantı olacak pazartesi 13.00 da tesislerde olun diye. Gidip göreceğiz bakalım."

"Tamam sevgilim ben giyineyim o zaman. Hazır olunca ararım."

Kısa bir veda yapıp telefonu kapattım. Hazırlanmaya başlamak benim için bir kabus gibi olsa da yataktan kendimi kaldırdım. Maçlardan ertesi günkü yorgunluk bedenimi esir alırdı ama neyse ki alışıyordum.

Evin içi sessiz gelince aklıma Eda ve Ozi'nin kahvaltıya gittiği geldi. Saat de 11 olduğu için üzerimi giyinmeden önce bir kahvaltı hazırlamaya karar verdim.

Bir kapta yumurta süt ve unu karıştırıp krep yapmaya başladım. Bir yandan onlar pişerken diğer yandan ise sofrayı hazırlıyordum. Taşınmamızın üzerinden geçen bir haftada evime uyum sağlamıştım. Tüm kahvaltılıkları masaya koyup iki tane de tabak çıkardığımda herşey hazır gibiydi. Yaptığım krepleri de sofraya koyduğumda verandadan yan evin kapısını çalıp sevgilimi kahvaltıya çağırdım. Benim peşimden salona girdiğinde arkadan belime sarıldı. Ben de ona dönüp sarılınca ne yazık ki bir krep gazi olmuştu.

"Vay vay vay Leyla'ya bak bee. Döktürmüşsün resmen."

"Yaptık birşeyler."

Sesindeki hayrete karşılık kendimden emin cevap vermiştim. Sonuncu krebi de tabağına koyunca gidip karşısına oturdum.

"Böyle olmak için çok çaba harcıyor musun?"

"Nasıl olmak için?"

"Bu kadar mükemmel olmak için."

Yüzüme tatlı bir gülümseme kondurup sırıttım. Onu her görüşümde kalbime yayılan sıcak hava dalgası beni bitiriyordu. Tamam Leyla sus artık.

"Hadi hadi soğutma krepleri."

Dediğimi yapmaya dünden razı olan Eren konuşmayı bırakıp kahvaltısına gömüldü. Bir yandan onu izliyor diğer yandan ise birşeyler kemiriyordum.

"Rosi manita mı yaptı Eren ya?"

Soruyu sorduğum sesi duysanız sanki Rosi'nin beni iki çocuğum ile ortada bıraktığını falan sanırdınız.

Hani sanane ki Leyla

"Evet sevgilim de ne oldu ki?"

Hadi cevapla bakalım Hadi

"Merak hep ya."

Aynen aynen deyip kafasını salladiginda bende hemen ona gülümsedim.

"Bu arada üstündeki çok güzelmiş. Kombinine bayıldım."

Hayır hayır hayır. Lütfen bu olmasın nolur.

Şansım tam olarak penaltı atan Mitrovic gibiydi bugün.

ALTI NUMARA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin