Futbolun kızlar icin olmadığını söyleyenlere inat 7 yaşından beri futbol oynayan Leyla'nın hayatı gittiği bir Beşiktaş maçında Beşiktaş'ın genç yeteneği Eren ile karşılaşmasından sonra değişecektir. İkilimizin kendini bulma hikayesinde bizimle misi...
Arkadan gelen ıslık ve alkış sesleri arasında kahkaha atmaya başladım. Eren elinde telefonu ile video çekmeye çalışıyordu.
"Bilmelisiniz ki Pes oynarken beni yenen biri çıktı. Bende iddiayı kaybettim. Neyse önemli olan aşkta kazanmak."
Videoyu kapattiginda herkes bana bakıyor ve kendimi tutuyordu. En son Cenk abi bir kahkaha patlattığında bende gülümsemiştim.
Herkese kısaca iyi geceler diledikten sonra kendimi zar zor odama attım. Hem yolculuk hem de bu tanışma Faslı beni oldukça yormustu. Uzun zamandır Tumblr blogunda yazı paylasmadigimi fark edip yazmaya başladım.
"Seninle olduğumda farkli davranıyorum. Daha çok gülümsüyor ve kahkaha atıyorum. Herşey kotuyken iyiymiş gibi davranmak zorunda kalmiyorum. Seninleyken, sahte gülüşümu indirip yerine gerçek olanı koyabiliyorum. Seninleyken incinmiş veya yanlız hissetmiyorim. Bunun yerine sevgi dolu ve güvende hissediyorum. Gözlerine baktığımda gerçek aşkı yüreğimde hissediyorum. Bazen gözlerinde kaybolmak bazense orada yaşamak istiyorum. Kendimle ilgili emin oldugum bir şey varsa, o da seni ne kadar çok istediğim."
"Yazıyı bir sitede ingilizce bir şekilde buldum ve bencevirdigimmm alkışlar yazara"
Laptopu elimden bıraktığımda yarınki kahvaltı için alarmımı kurdum. Genelde alarm gerekmese de bu kez çok yorgundum ve uyuya kalma riskini göz ardı edemezdim.
"Ya Leyla uyansana kızım."
"Anne 5 dakika"
"Ay bide anne diyor. Yiyeceksin şimdi agizina terliği."
Gözlerimi araladigimda Eda, dağınık saçları ve dünden kalma makyajı ile tepemde dikiliyordu. Onu ilk gördüğüm anda korksam da sonradan zar zor toparlandım.
Saate baktığımda 8 olduğunu görmem ile telaşla yataktan kalktım. Hazırlanıp çıkmam için elimde yanlizca 1 saat vardı. Duşa girecek, saçlarımı orecek ve giyinecektim.
Daha fazla vakit kaybetmemek için önce duşa girdim ve hızlı bir duş alıp çıktım. Saçlarımı da iki yandan ördükten sonra sade bir yaz makyajı yaptım.
Zaten hava sıcaktan patladığı için fazla abartmanin lüzumu yoktu. Dolabimdaki kıyafetlere ilerlediğimde gözüme kestirdigim şortu ve crop tişörtü üzerime giydim.
İzmir'de hep bu şekilde giyinmeye alışık olduğum için burada bir sorun çıkarıp çıkarmayagı hakkında pek bir fikrim yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saatin 9'u geçtiğini fark ettiğimde beyaz spor ayakkabılarımı da giyip telaşla odadan çıktım. Kapıya gidene kadar kaç tane oyuncu ile karşılığım hakkında konuşmak dahi istemiyorum.
