10. BÖLÜM

3K 217 96
                                    

Multi: Eren ❤️

Herkese selamlaarr!!! Bu bölümleri size İzmir'den yazıyorum. Bu seferki bölüm çok içime sinen bir bölüm olduuuu. İyi okumallaaarr!!

Nottt: Normalde yazıları italik tarz ile yazıyordum ama çok göz yordugu için normale dönmeye karar verdim.

Bittim ben bittim. Kosamıyordum, koşmayı bırakın yürüyemiyordum bile. Göztepe beklediğimizden de üst düzey bir performans sergilediği için onlarla baş etmekte çok zorlanıyorduk.

Maça girmek için çok ısrar etsem de, henüz bir icraat göstermemiştim. Maçın bitmesine dakikalar kala kafamı tekrardan tribünlere çevirdim.

Eda, Oğuzhan için tezahürat yapıyor, Leyla ise tırnaklarını kemiriyordu. Her zamanki gibi yine bugün de çok güzel olmuştu. Hadi dedim kendi kendime, bir gol at hem maçı hem kızı kazan.

Nefesimin son anlarına yaklaşırken, Oğuzhan uzaklardan bir top gönderdi. Topu zorlukla kontrol edip hızla sürmeye başladım. İleride kendi takımımdan bir oyuncuyu gördüğümde topu hızla ona yolladım

O topla ilerlerken, kaleye doğru koşmaya devam ettim. Kaleyi hedefleyip hızlı bir şut çekti. Top direk olarak üst direğe çarpıp benim önüme doğru düştü, topu sol tarafıma dogru çektim. Kaleci bana doğru gelirken hızlı bir hareketle ondan kurtuldum. Artık karşımda sadece bomboş bir kale kalmıştı.

Kaleye iyice yaklaşıp artistlik bir vuruş yaptım. Top ağlarla buluşurken koşarak gol sevincimi yapmak için arkadaşlarımın yanına gittim. Ben yere yatmistim ve herkes üzerime doğru zıplamıştı. Artık penaltılar zamanıydı

Leyla'dan

GOOOOOOLLLL !!!!

Tüm taraftarlar nefesimizi tutmuş bir şekilde beklerken, Eren hep yaptığı gibi günü harika bir şekilde kurtardı. Sarı kartal kanatlanmış uçmaya başlamıştı.

İnanılmaz bir şekilde mutluydum çünkü Eren kadroya zar zor bir şekilde giriyordu ve bu şansı en iyi şekilde kullanmaya başlamıştı. Gol sevinci yapmadan önce benim oturduğum yere bakıp göz kırpmıştı.

O an kalbimde bir şeyler patlamaya başlasa da kendime hakim oldum ve bağırarak sevinmeye devam ettim. Eda da benden pek farklı sayılmazdı. Maçın başından beri Oğuzhan için tezahürat yapıyordu.

Maçın uzatma devreleri de oynanmış ve yine gol olmayınca penaltılara gitmişti. Bir takımda en önemli penaltılar ya ilk ya da 5. Olarak, son vuruş için çıkardı.

Beşiktaş'ın ilk penaltısını Abubakar atmaya gittiğinde son penaltının Eren'e kaldığını anlamıştım. Tabiki de Abubakar kolay bir şekilde gölü buldu.

Göztepe'de Halil topun başına geçti ve gölü tam 90'a attı.

Sonrasında Beşiktaş ve Göztepe karşılıklı goller buldu. Stadın atmosferi inanılmazdı. Goztepenin stadyumu olmasına rağmen çok fazla Beşiktaş taraftarı gelmişti ve seslerinin son anına kadar kullanmışlardı. En sevdiğim beste olan Yağmurlu bir günde bestesini söylemeye başlamıştık ki, Eren son penaltıyı atmak için topa doğru ilerledi.

Eren'den

"Allah'ım nolur bana güç kuvvet ver"
Son kez ,penaltı atmadan önce duamı ediyordum. Hep istediğim gibi, kahraman olmak tam da şu ana kalmıştı.

O kadar çok gerilmistim ki neredeyse kusacaktım. Ne zaman kendimi kötü hissetsem mideme vururdu. Beni sakinlestirebilecek tek şey olan Leyla ya bakmaya çalışırken, o ise bağırarak beni yanına çağırıyordu.

ALTI NUMARA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin