ALTI NUMARA |

18. BÖLÜM

İyi okumalar 💁🏼‍♀️🖤🤍

Hakem maçın başladığını belirten düdüğü çaldı. Bu maçı ne pahasına olursa olsun kazanacaktım ve o kaleciye gününü gösterecektim.

Sonra ise gidip Eren'i parça pinçik edecektim. İnanılmaz gaza gelmiştim ve bu da haliyle oyunuma yansımıştı.

Deli gibi koşuyordum ve ayağıma gelen her topla kaleye ilerleyordum. Daha dakika 10 olduğunda fileleri havalandırmayı başarmıştım. Arkadaşlarım da benden güç aldı ve ilk yarı bittiğinde 4-0 öndeydik.

Soyunma odasında kızlarla sakalasirken dışarıdan ağlama sesi duyduk. Kafamı soyunma odasından dışarı çıkardığımda, Beşiktaş'ın kalecisi duvara yaşlanmış ağlıyordu ve Eren onu teselli ediyordu.

Bu görüntü beni biraz daha delirtirken Eren ile göz göze geldik. Gözlerime doğru baktığında, ona kırgın bir şekilde baktım ve kapıyı çarparak içeri girdim.

Tuğrul hoca, çıkmak isteyip istemediğimi sorduğunda hemen reddettim. Bitirmem gereken bir hesap daha vardı.

Kendimden emin adımlarla sahaya ilerledim. Ayağımda hala eski kramponlarim vardı. Ayaklarım kanıyordu ama umrumda bile değildi. Kendime güçlü kalmamı söyledikten sonra son 45 dakikayı oynadık.

Maç bittiğinde farkla kazanan taraf biz olmuştuk. 2. Yarı 5 gol daha atmıştım. Onlar ise sadece 2 gol atabilmişti.

Sinirlendigim zaman kendimi kaybediyordum ve etrafımdaki hiç bir şey önemsemiyordum. Maç bittiğinde sahada son kez sevinç gosterisi yaptık ve soyunma odasına ilerledik.

Soyunma odamızda ise şu şişeleri ile birbirimizi ıslattık. Çok mutlu olsam da aklıma hala Eren'in o halleri geliyordu ve tüm modum düşüyordu.

Kötü düşünceleri kafamdan attıktan sonra kutlamalara bir son verdik ve yemeğe gitmek üzere, üstümüzü değiştirdik.

Staddan çıkarken her yerine veda ediyordum. Çünkü buraya son gelişimdi. Her yeri aklıma kazırken staddan çıktık. Oğuzhan ve Eren kapıya yaşlanmış bekliyorlardı.

Eren beni bekliyor diye heyecanlanırken Oğuzhan Eda'ya sarıldı. Eren ise yerinden kıpırdamadı. Bana bakmıyordu bile.

Gözümden düşen yaşı tutamazken yanlarından hızla ayrılırken hıçkırıklarım siddetlenmisti. Eda öksürüğümü fark ettiğinde Eren'e bağırarak yanıma koştu.

Astım ilacımı da kullandıktan sonra kendime gelmiştim. Eren meraklı gozerlerle beni izlerken ona bakmadım ve otelimize doğru ilerledim.

Tüm takım yemek için salona geçmişti ki ben kendimi yorgun hissettiğim için odama çıktım. Maç sonu Tuğrul hoca yanıma gelip beni tebrik etmişti ve bu gidişle Beşiktaş'a gidebileceğimi söylemişti.

Bunu Eda'yla paylaşmak için onu aradım ama Eda dışarıda işi olduğunu söyledi ve telefonu suratıma kapattı.

Eda'dan

Leyla kaç gündür kendini harap ediyordu ve bu durum beni delirtiyordu. Bunun içinse yapmam gereken şeyi çok iyi biliyordum. Üzerime bir hırka giydim ve sahile doğru ilerledim.

Leyla bana kısa zamanda çok yakın dost olmuştu ve onun sayesinde uzun zamandır hayalini kurduğum erkekle bir birliktelik içerisine girmek uzereydim.

Tam tahmin ettiğim gibi Salih bir bankta oturuyordu. Ondan nefret ediyordum ve aynı zamanda Leyla ve Eren'in ilişkisine zarar vermişti.

Yanına ilerlemeden önce telefonumdan ses kaydı kısmına girip başlattım. Eren'in yanına ilerledigimde ise ona bağırmaya başladım.