Doğum Günü

1.2K 78 11
                                    

       Hiç böyle sabahlara uyandınız mı bilmiyorum ama bu günlerde umut dolu ve midemde kelebeklerle uyanıyordum. Hogwarts'ta daha çok vakit geçirmek için elimden geldiğince az uyuyordum. Geceleri ortak salonda kitap okuyarak geçiriyordum. Sonuçta buradaki herkes Hogwarts'ta çoktan 6. Yıllarındaydı ama ben daha ilk yılımdaydım. Onları bir şekilde yakalamalıydım, bunu da gündüz şatoyu keşfederek, portrelerle ve hayaletlerde konuşarak, dönülmedik köşe, girilmedik koridor bırakmayarak; geceleri ise ortak salonun loş ışığı, şömineden gelen hafif duman kokusuyla kitap okuyarak geçiriyordum. Bu mutlu günlerimin karanlık tarafları da vardı tabii, her gün Ölüm Yiyenler bir aileye saldırıyorlar, Gelecek Postasında evlerin üzerindeki karanlık işareti görmek tüylerimi diken diken ediyordu. Çok yakında gelecekle yüzleşmek zorunda kalacaktım. Slytherindekiler Karanlık Lord'un yanında yer almaya başlamışlardı bile. Regulus'ta belki şimdiye Ölüm Yiyen olmuştu.

Akşam için Sirius'un doğum günü vardı, bende bu gün için harıl harıl çalışmıştım. İhtiyaç Odasında saatlerimi harcamış, 70'ler şarkıları ile ilgili bildiklerimi not etmiş ve en sonunda Müzik Kulübü'nü buna hazırlamıştım. Bu beraber ilk gösterimiz olacaktı, ama ne yazık ki sadece Gryffindor'lar katılabilecekti. Matthew buna biraz bozulmuştu.

İksir dersindeki eşim Remus Lupin'le Amortentia kokularımızı paylaşıyorduk, sonrasında da Amortentia yapacaktık.

''Nasıl kokuyor senin ki?''

''Henüz tam çıkaramadım,'' dedim. ''Yağmur yağdığında gelen toprak kokusu var, ıslak ardıç ağaçları, hanımeli de alıyorum.''

''Bende de toprak kokusu var, sanırsam herkeste vardır ama.'' Dedi Remus.

''Büyük ihtimalle. Ah bi de sigara kokusu alıyorum, hafif yanmış odun da.''

''Bende ormandaki çam ağacı kokularını, yeni pişmiş kurabiye, çikolata''

''Evet, çocuklar artık iksiri yapmaya başlayabilirsiniz. İkinci kere. Sizin yapmanıza gerek yok Mr. Snape. Siz çoktan yaptınız. Ama arkadaşlarınıza yardım edebilirsiniz. '' Dedi Profesör Slughorn.

Snape somurtuk suratı ve yağlı saçlarıyla öylece oturuyordu, Slughorn'un övmesinden sonra minik bir gülümseme lütfetti ve somurtmaya devam etti.

Snape yan masada oturduğundan ondan kopya çekmeyi planlıyordum ama artık Remus'a kalmıştım.

Kitaptaki tarifin aynısını yaptığımızda, mükemmel olmayan ama yine de idare edebilen bir iksir yapmıştık.

''Tebrikler Miss Evans! Çok başarılı.''

Lily sevimli sevimli gülümsedi, bende Snape'in ona baktığını gördüm. Snape çoktan ölüm yiyen olmuş olmalıydı. Bu konu hakkında da bir şey yapmalıydım. O kadar çok şey vardı ki yapmam gereken...

Akşam yemeğinden erken kalktım ve Ortak Salona gidip müzik ekibini hazırladım. Üzerinde uzun süre düşündüğüm, siyah üzerinde minik kırmızı çiçekleri ve etekleri genişleyen, diz üstünde biten ince askılı elbisemi giydim. Ortak salona geldiğimde Çapulcularda odaya girdiler, onların ve Gryffindor öğrencilerinin eşliğinde mutlu yıllar şarkısını söyledik, sonra ben sahneye çıkıp ABBA'dan Mamma Mia'yı söyledim. Lisedeykende sahneye çıktığım olmuştu ama daha önce hiç bu kadar heyecanlandığımı hatırlamıyordum. Kalbim şah damarımda atıyordu, yine de fena söylememiştim.

''Carmen!'' dedi, geldi ve bana sarıldı Sirius Black. ''Teşekkür ederim, bayıldım buna. Çok düşüncelisin, bu en güzel doğum günü hediyesi.''

Under StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin