Juliette Fitzgerald

820 62 13
                                    


      Liseden mezun olma gününü her genç hayal etmiştir. İstediği kıyafeti giyebilmeyi, en yakın arkadaşlarıyla süslenebilmeyi ve belki sevgilisiyle mezuniyet balosuna katılmayı. Bende hayal ettim, sadece bunları değil, liseden kurtulup gitmeyi de hayal ettim. Omzuma yaptığımız geçici kuş tüyü dövmesinin koluma geçebilmesi için beklerken bunları düşünüyordum. Şimdi de bir baloya katılacaktım ama hayallerimle pek uyuşmuyordu. İnsan genelde mezuniyet balosuna öldürülebilme ihtimalini bilerek gitmez değil mi? Benimki birazcık öyleydi. Ama bu gece öleceğimi düşünmüyordum, insanların dediğine göre bazı insanlar ölmeden önce öleceğini anlarlarmış. Bende öyle bir his yoktu. Şimdilik.

Her şey hazırdı, şarkılar, kıyafetim sadece makyajım ve saçımın bir kısmı kalmıştı.

Çocuklar yukarı çıkıp arada bizi kontrol ediyorlardı ama Lily her zaman yanımdaydı. Elbisemin etek kısmına günlüğü koyabilmemiz için gizli bir cep dikmişti, gözüme ağırlık yapan takma kirpikleri de o takmıştı.

''Carmen hala vazgeçebilirsin.''

''Vazgeçmek istemiyorum, ben denemek istiyorum.'' Bu Lily'nin bana son bir saat içinde üçüncü kez vazgeçebileceğimi hatırlatışıydı. Bir yandan sakinleştirici piyano müziği çalıyordu, sonunda biraz bilgisayarı çözüp şarkı açmayı başarmışlardı Çapulcular.

Saçımı topuz yapıp tokayı taktı, eserinden dolayı gururlanmış bir artist gibi bana baktı. ''Yüzün hala çok açıkta ya seni tanırlarsa?''

''Perçem mi kessem acaba? Hem bu kadar makyajdan sonra ben kendimi zor tanıyorum. Biliyorsun onlarla hafif Fransız aksanıyla ingilizce konuşacağım. Tabii konuşmak zorunda kalırsam. Lütfen meraklanma artık Lily.''

''Nasıl meraklanmayabilirim ki?'' Lily iç geçirdi. ''Şu perçem fikri fena değil.''

Topuzu bozduk, çekmeceden makası aldım ama kesmeye korkuyordum. İnternette saçını mahveden o kadar çok insan videosu izleyip gülmüştüm ki kendim o duruma düşebilirdim.

''Ben yaparım.'' Lily makası elimden aldı. Saçımı ölçtü, ayırdı, bu işlemi birkaç kez yaptı. ''Eskiden annem benim ve Petunia'nın saçını böyle keserdi.''

''Şimdi gerçekten başka birine benziyorum.'' Aynadaki yansımamı tanıyamayacaktım, zaten saçım olduğundan açık renkti şimdi bir de perçemim, burnumda piercingim, omzumda dövmem vardı.

''Bence çok havalı oldu.''

''Bilemiyorum sadece çok garip geliyor bana.''

''Birkaç güne alışırsın, hadi kıyafetini giy artık.'' Annemin gardırobundan, babamın konsolosluktan arkadaşlarıyla gittiği bir kutlamada giydiği kıyafetini ödünç aldım. Siyah saten elbisenin kumaşı hafiften üzerime yapışıyor, uzun eteğindeki yırtmacından bacağım görünüyordu. Oldukça seksi bir elbiseydi, bir kez daha annemle seçimi için gurur duydum.

Under StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin