Veritaserum

864 75 6
                                    


 Küçükken herkesin başına bela olacak kadar doğrucu bir çocuktum. Küçük yalanlar söylenmesi gerektiğinde bile dosdoğruyu söylerdim. Teyzem Noel'de anneme hediye ettiği kıyafeti annemin beğenip beğenmediğini bana sorduğunda hiç beğenmediğini hatta geçen yıllarda aldıklarını da ertesi gün bağışladığını söylediğimde teyzemin gözlerine yaşlar dolmuştu. Okulda öğretmenim ödevi yapıp yapmadığımı sorduğunda yapmadığım halde evet diyemiyordum. Ama durum belli ki o zamandan bu zamana çok değişmiştim.

Çapulcular ve Lily muggle eşyaları hakkında konuşurlarken, mutfak masasının üzerindeki büyük pembe hediye kutusunu aldım.

''O hediye de ne?'' Remus'un hediyeyi elime aldığım gözünden kaçmamıştı.

''Hiç.'' Matthew'dan doğum günü hediyesiydi ama şu anda onlara bunu söylemek istemiyordum. Hem Matthew'dan geldiği için hem de doğum günü hediyesi olduğu için. Doğum günümün dün olduğunu söylesem hiçbiri doğum günümü bilmediğinden telaşa kapılacak ve hemen kutlamaya çalışacaklardı, sanki onlardan hediye bekliyormuşum gibi olacağından söylemek istemiyordum.

Ben odama doğru merdivenleri çıkarırken Lily'nin ''Matthew'in hediyesidir.'' Dediğini duydum. Aşağıya doğru Lily'nin adını bağırdım susması için ama anlatmaya devam ettiğinden emindim. Kutuyu önce yatağıma bıraktım, sonra masamın üzerine en son komidine bıraktım. Sonra aşağıya inip doğruyu söylememek için vakit kazanmaya çalıştığımı anladım. Ellerim buz gibi olmuştu, bacaklarımda güç yoktu ve damarımın attığını şakaklarımda hissediyordum. Farklı bir boyutta gibi hissediyordum. Belki de tüm suçlular böyle hissediyordu, bir yakınını öldürüp ardından polisi bekleyenler.

''Lily! Yukarı gelir misin?''

Birkaç saniye sonra Lily geldi. ''Neyin var?'' Beni görür görmez endişelendi.

''Bir şey isteyebilir miyim?''

Yanıma yatağa oturdu. ''Tabii ne olursa.'' Ne olursa.

''Sen her duruma karşı iksir hazırlamıştın ya, evdeler değil mi onlar?''

''Evet.''

''Evine cisimlenip benim için Veritaserum'u getirebilir misin?''

''Ne? Neden?'' Doğruyu söyleten iksiri neden istediğimi merak etmeşti.

''Birazdan size bir şey anlatacağım ve bana tamamen inanmanızı istiyorum.''

''Saçmalama sana inanırız tabii ki.'' Lily'nin kafası karışmıştı.

''Yüzde yüz emin olmak istiyorum.''

''Tamam.'' Lily hemen orada cisimlendi, onu bir iki dakika beklemek bir kaç saat gibi geçmişti. Elinde minicik bir şişe vardı.

''İşte.'' Elinden alıp bir yudum içtikten sonra daha iyi hissetmeye başladım, artık geri dönüşü yoktu. En kötü ne olabilirdi ki, bana küserlerdi ve bir daha konuşmazdık. Ya da Peter'a söylerlerdi o da Voldemort'a söylerdi, sonra Voldemort geleceği bilen bu kişiyi kaçırıp işkence edip geleceği öğrenip sonra da öldürürdü. Bu biraz kötüydü.

''Hadi aşağı inelim.''

Beraber aşağı indik. ''Hey neyiniz var? Carmen bayılacakmış gibi duruyorsun.''

''Bir şey yok Sirius, sadece size söylemem gereken şeyler var.''

''Ne oldu? Biri mi öldü?'' James'in aklına en kötüsü geliyordu.

Under StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin