Under Stars

Slug Kulübü

      Slug Kulübünün yılbaşı partisinin olduğu Pazar günü geldiğinde yatakhanemiz savaş alanına dönmüştü. Bu Lily ve James'in ilk resmi buluşması olacağından nasıl görüneceği en önemli konumuzdu. Lily son kararımız olan Gryffindor kırmızısı uzun kollu, kolları açılan ve etekleri de aynı şekilde açılan göğüs dekolteli bir elbise giymişti. Elbisenin kollarının ve eteğinin bitiş yerlerinde altın rengi simler vardı. Elbise ile aynı renkte ruj sürdüğünde, ''Godric Gryffindor bir kız olsaydı böyle gözükürdü'', dedim.

Ben gösterişsiz bir şey giymek konusunda oldukça kararlıydım. Hatta bir gömlek ve altına şort etek giymiştim bile, ama Marlene beni tehdit ederek bu kararımdan vazgeçirdi.

''Carmen! Gerçekten saçmalıyorsun, seninde Matthew ile buluşman var. Matthew'le! Senin yerinde olmak için kendini öldürecek kızlar var bu okulda. Slytherin'den Nina'yı biliyorsun değil mi? Matthew'in seninle yılbaşı partisine gideceğini duyunca sinir krizleri geçirmiş.'' Kanıma girerek bu sözleri söyledi. İşte bende şimdi ince askılı üzerime oturan, tütülü bebek mavi bir elbise giymiştim. Elbisenin en güzel ayrıntısı ise üzerinde yüzlerce minik parlak yıldız olmasıydı. Gerçekten rüya gibi bir elbiseydi. Kimse bu elbisenin içinde çirkin duramazdı.

''Çok güzel oldunuz!'' dedi Mary. Bir yandan benim makyajımı yapıyor ve kendi eseriyle gurur duyuyordu.

''Bilmiyorum bu elbiseyi giyerek Matthew'e ciddi düşünüyormuşum izlenimi vermem umarım.'' En korktuğum şey buydu. Matthew'i seviyordum, tuzluk ve şekerliğin birbirini sevebileceği kadar. Hiçbir çekim olmadan.

''Bence başkalarının ne hissedeceği konusunda endişelenmeyi bırakmalısın Carmen,'' dedi Alice. Verdiği tavsiye gerçekten çok bilgeceydi.

''Katılıyorum.'' Dedi Lily.

Saçlarımın uçlarını kıvırıp önlerini de arkadan tutturdum, birkaç tutamı da önden çıkarmayı ihmal etmedim.

Hazırlandıktan sonra kızlar yatakhanesinden aşağı indik, kalbim o kadar hızlı atıyordu ki. Sirius ortak salonda olabilirdi. Sadece bu ihtimal yüzünden.

Çapulcular, ortak salonda oturmuş bekliyorlardı. Hepsinin arkası bizim geldiğimiz yöne dönüktü. Bizim sesimizi duyup döndüler. James hemen ayağa kalktı. Siyah bir smokin giymişti. Eski filmlerdeki gentilmenlere benziyordu.

''Lily!''

''James?''

''Ne diyeceğimi bilmiyorum şuanda. Mükemmel görünüyorsun.'' Lily'nin elini tuttu. Onların mutluluklarından benim gözlerim dolmuştu.

Lily'nin yanakları saçlarıyla aynı renge bürünmüştü. ''Teşekkür ederim sende öyle.''

''Gryffindor renkleri çok yakışmış,'' dedi Remus.

''Teşekkür ederim Remus.''

''Carmen ise Cinderella olmuş.'' Dedi Sirius.

Kalbim yerinden çıkmak üzereydi. ''Teşekkür ederim.''

''Yine de onunla çok yakınlaşma tamam mı, Carmen. Biliyorsun o da Ravenclaw takım kaptanı.'' Dedi James gülerek.

''Bilemiyorum ayakkabım ayağımdan çıkacak gibi, belki gelirken bir teki ayağımdan çıkabilir.'' Diye şakayla karşılık verdim.

''O zaman iyi bağla,'' dedi Sirius. Baştan aşağı beni süzüyordu. Şu anda keşke Matthew yerine Sirius ile gitseydim diyordum. Bunu içimden bin kez geçirmiştim.

''Neyin nasıl olacağını bilemezsin.'' Dedim.

''Geç kalacaksınız,'' diye uyardı bizi Peter. Gözlerimi devirmemek için zor tuttum.