İtiraf

657 52 13
                                    

      Tanıdığımız insanların aileleri saldırıya uğramamıştı ama Hogsmeade'in Hogwarts'a bu kadar yakın olması herkesi tedirgin etmişti -sadece safkan delisi olan Slytherin'ler dışında herkesi. Okulu karamsar bir hava sarmıştı sanki gökyüzünün rengi çekilmiş gibiydi, birisi bir kahkaha atsa sanki bunu cenazede yapmış gibi bakışlar ona dönüyordu. Rutinini devam ettiriyordu herkes, James her gün erkenden sahaya gidiyor; Remus ve Lily ders çalışmasına dönüyor; Peter, James Potter hayran kulübünün değişmez üyesi olarak onunla sahaya gidiyor; Sirius bazen James'le bazen'de Remus'la ders çalışıyordu. Geçen hafta olanları Sirius'la henüz konuşamamıştık, vampir saldırısından sonra bu kadar mutlu hissetmek yanlış gibi geliyordu. Bir de o saldırılar olurken biz parti veriyorduk, savaş zamanı herkes mutlu olamıyordu. Bende Müzik Kulübü ve sonrasında Remus ve Lily'ye katılıyordum. Marlene ve Mary'de katılınca küçük bir çalışma grubu olmuştu.

Aramızda bu saldırılardan en çok etkilenen kişi Remustu, karanlık yaratıkların saldırısı olarak büyük bir manşet atılmıştı Gelecek Postası'na altında ise tüm karanlık yaratıkların –kurtadamların- hücreye kapatılmasına ve görüldüğü an öldürülmesine dair hırslı bir yazı vardı. Dahada kötüsü Vampirlerin saldırısındaki haberde Karanlık İşaret vardı.

''Yakında Kurtadam tanıdığı olup onu Bakanlığa teslim etmeyenleri tutuklamaya dair bir kanun çıkarsa şaşmam,'' dedi Remus. Onu bir sabah tek başına odalarında yakalamıştım, James, Sirius ve Peter sahada James'in çalışmalarını izliyorlardı.

''O zaman ben bir hücre rica edecektim bakanlıktan,'' dedim onun keyfini yerine getirmek için.

''Rica etmene gerek kalmaz.'' Açık pencerenin kenarına tehlikeli bir şekilde oturmuş sigara içiyordu. Son zamanlarda çocukların sigara alışkanlıkları artmıştı. James hariç tabii ki o her zaman sporcu vücudunu korurdu.

''Remus... Böyle düşünme, senin olduğun durumu anlayamam ama emin ol ki yalnız değilsin. Hepimiz seni seviyoruz.'' Söylediklerimi gerçekten kastederek, boş yatağa oturmuştum dışarıyı izleyerek.

''Karanlık öldürülesi bir yaratık olsam bile mi?'' Remus bana doğru döndü.

''Evet, hemde bu daha çok sevmeme sebep oluyor.'' Remus bana doğru gülümsedi. ''Bana kanını verdin! Bende seninle aynıyım.''

''Gel buraya.'' Remus'un yanına gittim.

''Pencereyi kapatabilir miyiz önce?'' Pencereyi kapatıp yanına oturdum.

Omzuma kolunu attı ve beni kendine doğru çekti. Sıcacıktı, sigara kokuyordu ama bir şey demedim. ''Keşke- keşke normal bir yaşamın ne olduğunu bilecek kadar sonra ısırılsaydım.''

Beş yaşındaki bir çocuğa bunu yaşatacak kişinin dünyadaki en berbat kişi olması lazımdı. ''Merak etme yine aynı boktan yaşam.''

Remus gülerken sarsıldı, elleri gözlerine gitti ve sildi. ''Çok pozitifsin yine teşekkürler.''

''Her zaman.''

Remus içini çekti. ''Mezun olduktan sonra ne yapacaksın? Sirius ve James savaş konusunda çok hırslılar. James anne ve babası savaş için uğraşırken boş duramayacağını söylüyor.''

''Bende öyle yaparım büyük ihtimalle. Okuldan ayrılır ayrılmaz iş aramamıza gerek yok herhalde.''

''Evet haklısın, burayı çok özleyeceğim ama.''

''Bende,'' dedim.

''Okuldan sonra James ve Lily eve çıkacaklarını söylüyor, önceden 4'ümüz çıkmayı düşünüyorduk. Şimdi Sirius'ta kendi evine çıkacak ve Peter'da ailesinin yanında kalmaya devam edecek.''

Under StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin