Günce

783 54 15
                                    

MERHABA! Bu bölümde büyük gelişmeler var, ilk olarak yeni okul yılı başladı. Sonrasında günceye ne yapacaklarıyla ilgili bir şeyler olacak. Bu bölümü yazarken çok eğlendim, bazı yerleri komik oldu bence. Kendi esprilerime gülmem biraz gıcık ama neyse umarım seversiniz. :')

---------------------------------- 

     Sonunda özlediğim ortama kavuşmuştum, yine de içimde bir burukluk vardı. Son Hogwarts yılım olması dolayısıyla. Keşke Hogwarts'ta üniversite düzeyi eğitimde görüp daha uzun süre kalabilseydik. Geçen yıla kıyasla çok şey değişmişti, artık Müzik Kulübünün başkanı bendim, Lily yine sınıf başkanıydı ama bu sefer karşısında Remus değil James Potter vardı. James'in nasıl sınıf başkanı olabileceğine dair uzun süre kafa yormuştuk, Peter'ın dediği gibi tek varabildiğimiz sonuç eğer okuldaki yaramazlıkları engelleyemiyorsan, en büyük yaramaza sorumluluk verirdin olmuştu. Profesör Dumbledore'un taktiğinin bu olduğunu düşünüyorduk. Diğer bir değişen şey ise artık çapulcuların benim kim olduğumu bilmeleriydi (Peter hariç) artık onlara yalan söylemek zorunda değildim. Fakat hep birlikte Peter'a yalan söylüyorduk artık. Son yılımız olduğundan çok fazla ders çalışıyorduk ama büyücülük hayatıyla her şeyi çok sevdiğimden ders çalışmak benim için bir problemden çok sevindirici bir şeydi.

Profesör Mcgonagall dersinde artık bize daha büyük cisimlerin nasıl biçim değiştireceğimizi öğretmeye çalışıyordu. Yan sırada James ve Sirius oturuyordu, güneş tam onların olduğu taraftan vuruyor ve onların şekillerini daha keskin gösterdiğinden sınıfı ve onları çizmekten kendimi alamadığımdan dersten biraz kopmuştum. Çizim yapmaya kesinlikle yeteneğim yoktu ama itiraf etmem gerekirse çizimim fena görünmüyordu. Bir yandan da aklım Sırlar Odası'ndaydı. Yapacağımız şey beni gerçekten korkutuyordu, hatta ödüm kopuyordu. Minik bir yılanı geçtim, bu sefer karşılaşacağımız şey anormal derecede büyük, 70 metre uzunluğunda bir bakışıyla öldürebilen bir yılandı. Birde Sırlar Odası'nda onun daha önceki derisi falan vardı. İğrenç.

Elimdeki kağıt ben onu geri almaya çalışırken çekiştirilerek, öğretmenler masasına, Profesör Mcgonagall'ın eline gitti. Bu olay olurken beni sıcak basmaya başlamıştı bile.

Profesör elindeki kağıda küçümsemeyle baktı. ''Dersten sonra odamda cezalısın Miss Silver.''

Başka bir yorum yapmadığı için çok memnundum. ''Peki Profesör.''

''Şarkı söylemeye devam et, resim çizmek kesinlikle senlik değil.'' Beklediğim yorum geldiğinde tüm sınıf bana döndü, kıkırdamalar ve fısıldaşmalar bana yönelikti.

''Gayet güzeldi bence.'' Yanımdaki Marlene beni teselli ediyordu.

Bu uyarılmadan sonra tüm dikkatim daha çok dağılmıştı. Derse konsantre olmayı geçtim, kalbimin normal atışına dönmesi bile çok vaktimi aldı.

Dersten sonra Marlene, Mary, Lily ve Alice'le vakit geçirecektik, büyük ihtimalle en sonunda Marlene hepimize çılgın makyajlar yapıp dans edecektik ama artık bensiz yapacaklardı. Böyle planlarım bozulduğunda çok moralim bozuluyor ve sinirleniyordum. Hatalı ben olduğumdan kendime daha çok sinirliydim.

Profesör'ün odasına girdiğimde odada ters ters bakan sinirli bir Slytherin'le Sirius vardı. Profesör henüz gelmemişti.

Under StarsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin