Under Stars

James'in hayaleti

      Potterlarda yapmadığımız çok bir şey kalmamıştı, tüm oyunlar, şarkılar, danslardan sonra Sirius beni bir köşeye çağırdı.

''Ben bir şey yaptım.''

''Ne?''

''Tahmin et.''

''Kendi yüzünü dövme yaptırdın,'' dedim gülümseyerek.

''Hayır.''

''James'in yüzünü dövme yaptırdın.''

''Hayır! O kadarda değil, James'in saçlarına bak. Eğer birinin dövmesini yaptıracak olsaydım kendim olurdum.''

Koluna yumruk attım. ''Bilmiyorum o zaman, sen söyle.''

''Bir araba aldım.''

''Ne?!''

Sirius omuz silkti. ''Araba sürmeyi öğreteceğini söyleyen sendin! Hadi ama Carmen!''

''Gerçekten araba mı aldın?''

''Evet.''

''İflah olmazsın gerçekten.'' Ciddiyetimi bozup gülümsedim. ''Nerede o zaman.''

''Kasabada.'' Cebinden anahtarları çıkardı ve salladı. Ne kadar heyecanlı olduğunu görmekten ziyade hissediyordum.

''Getirelim o zaman.''

''Tamam hadi gidelim.''

Sirius bahçede büyücü satrancı oynayan Lily ve Remus'a ve onlara tezahürat eden –James böyle oyunlarda bile tezahürat ediyordu- James'e kasabaya gittiğimizi söyledi. Beraber kasabaya cisimlendik. Sokağın sonunda köşede duran arabayı işaret etti Sirius.

''İnanmıyorum! Mükemmel.''

Sirius kendinden emin bir tavırla, ''Biliyorum, gerçekten mükemmel 1967 Lamborgini Miura,'' dedi.

Rengi vişne çürüğüydü ve eski filmlerdeki spor arabalara benziyordu ama yepyeniydi. Sirius'tan anahtarı aldım ve kapıyı açmak için kontağı evirdim çevirdim.

''Neye bakıyorsun?''

Sirius böyle dedikten sonra farkettim ki, eski arabalar uzaktan açılmıyordu, kontağı anahtar deliğine soktum ve kapıyı açtım. Sirius'ta yolcu koltuğuna bindi.

''Çok heyecanlıyım, ellerime bak!'' Titreyen ellerimi gösterdim. Arabayı biraz inceledim, arka koltuklara baktım, gerçekten mükemmeldi. Asıl sorun onu nasıl süreceğimdeydi, otomatik vites sürmek kolaydı. ''Şimdi çalıştıracağım ama düz vitesi sadece bir kez sürdüm ve o da çok kısaydı.''

''Nasıl yani?''

''Gelecekte arabaların vitesi böyle değil, debriyaj diye bir pedal yok. O yüzden hazırlıklı ol, çalıştırdıktan sonra sorun olmayacak merak etme.'' Arabayı babamın tarif ettiği gibi çalıştırdım. ''Kemerini tak lütfen.''

Sirius gergin bir şekilde kemerini taktı, arabanın tutma yerinden tutunuyordu. Arabayı normal bir şekilde sürdüğümü görünce sakinleşti, bende sakinleştim. Vites değiştirirken hala sorun yaşıyordum ama o kadarı da normaldi.

''Vay canına! Gerçekten arabadayız.''

Potterlara gittiğimizde, hala masada oturan üçlünün ağzı açık kaldı. James ayakta bir süre bekledikten sonra yanımıza geldi. Arabayı inceledi, nutku tutulmuş gibiydi.

''Ne yaptınız?''

''Sirius araba almış.''

''Dostum bu bebek müthiş!''