18. BÖLÜM: "AÇLIK"

1.5K 62 13
                                    

Bölüm şarkısı - Evanescence - Haunted

---

-EFFY-

Yüzümü sıyırıp geçen hafif bir rüzgar irkilmeme neden oldu. Uykulu gözlerim kapalıydı ve açılmamak için direniyordu. Rüzgar şiddetini biraz daha arttırmıştı. Camı açık bırakmış olmalıydım ama kalkıp camı örtecek kadar enerjim yoktu. Göz kapaklarımı açacak kadar bile enerjim yoktu.

Yastığı kafamın üstüne koyup uykuma devam etmek istedim ama rüzgar birden öyle şiddetli esti ki yastık uçup gitti. Tüm bedenimi titreten soğuk bir rüzgardı ve gözlerimi açmamı sağlamıştı.

"Çok komik, seni gerizekalı." David'in bana sırıtan suratını görünce onun yaptığını anlamıştım.

"Ben eğlendim." dedi pişkin pişkin sırıtmaya devam ederek. Bazen cidden sinir bozucu olabiliyordu. Homurdanarak yatakta doğruldum.

"Üstünü bile değiştirmemişsin, makyajını silseydin bari." dedi beni incelerken. Gece geldiğimde çok yorgun olduğum için unutmuş olmalıydım.

David hayatta bu saatte ayakta olmazdı. Saat sabahın yedisiydi ve bu onun için çok erkendi. Genelde tüm geceyi bir kızla geçirir, sabaha karşı eve gelir ve öğlene kadar uyurdu.

Yüzünü incelediğimde çok yorgun gözüktüğünü fark ettim. Saçları karışmış, mavi gözleri grileşmişti ve altı kıpkırmızı olmuştu. Soluk beyaz teni daha da solgun görünüyordu. Ama itiraf etmeliyim buna rağmen yakışıklı görünüyordu.

"İyi misin?" dedim endişeyle karışık onu incelemeye devam ederken.

"Evet, beslenmem gerekiyor, acıkmışım." dedi gülümseyerek. Bu kelime hoşuma gitmiyordu.

Beslenmek... Sonuçta birilerine zarar vermek anlamına geliyordu bu. Yüzümü buruşturdum.

"Ben henüz açlık hissetmedim." dedim soru sorar gibi bir ses tonuyla.

"Emin ol hissedeceksin küçük hanım, ama bunu yaparken dengesiz davranıyorsun." Eric'i ve bardaki adamı kast etmiş olmalıydı. Haklıydı ve bundan nefret ediyordum. İki deneyimimde de kendimi durduramamıştım. Bu vahşi bir hayvan gibi hissettiriyordu. Kendimi kaybediyordum ve her seferinde David yardımıma koşmuştu. Ona bir ara teşekkür etmeliydim.

"Ben acıkmadan, seninle beslenmeye gitsek?"

"Kendini kontrol edememekten korkuyorsun öyle değil mi? Her zaman yanında ben olmayacağım."

Elimden geldiğince sevimli bir bakış atıp konuştum. "En azından alışana kadar yanımda olsan?"

"Tamam, başımın belası. O zaman okulundan sonra ava çıkıyoruz. Hazırlanıp yola çık." Arkasını döndü ve bir şarkı mırıldanarak kapıdan çıktı.

Yataktan kalkmayı başarıp boy aynasının önüne geldiğimde korkunç göründüğümü fark ettim. Makyajım akmış, gözlerimin etrafında siyah halkalar oluşmuştu.

Elbisemi çıkardım ve kendimi banyoya attım. Hızlıca ılık bir duş alırken aklıma okula Alex'le beraber gideceğim geldi.

Yumuşak, mor bornozuma girdim ve dolabımın önüne geldim. Beyaz tişört, grimsi bir pantolon, siyah bir bere ve siyah deri ceketimi çıkardım. Abartıdan uzak, hoş bir kombin olmuştu.

Saçımı hızla kurutup düzleştirdim ve seçtiğim kıyafetleri üzerime geçirdim.

Asla çantasını yatmadan önce hazırlayan öğrencilerden olmamıştım. Hep sabah, genellikle son dakika hazırlardım.

SONSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin