Bölüm şarkısı - HIM / Vampire Heart
---
-EFFY-
"İşte Vamson!"
Önümüzdeki büyük şatoyu gösterdi. Gerçekten bu kadar büyük bir şey beklemiyordum. Gökdelen dedikleri bu olsa gerekti. Karşımızda duran şatonun beş büyük kubbesi gerçekten de göğü deliyordu. Kesinlikle mükemmel bir yapıydı. Şatonun bu görüntüsünü süsleyen göl ise ayrı güzeldi. Su, şatoyu cam gibi yansıtıyordu. İlk defa bir okula hayran kalmıştım! Tam köprüye doğru yürüyecektim ki David'in sesiyle irkildim.
"Ne yapıyorsun?!"
"Yeni okuluma gidiyorum izin verirsen abiciğim!" dedim alaylı bir ses tonuyla.
"Onu kastetmedim salak, sen bir su masonusun. Suyun üzerinde yürüyebilirsin. Köprüyü kulanmana gerek yok."
"Ciddi misin?" dedim sevinçle ve hemen bir deneme yapmak için göle doğru ilerledim. Çekinerek de olsa bir ayağımı suya sokmayı başardım. Gerçekten de üstünde duruyor gibi gözüküyordum. Diğer ayağımı da getirdiğimde dengeyi sağlamış gibiydim. Çok sevindim ve yavaşça yürümeye başladım. Birkaç adım sonra ne mi oldu? Tabi ki de gerizekalı abimin oyununa geldim ve suya batmaya başladım. David ise kahkahalara boğulmuştu.
"Daha bunun dersini almamıştın, doğru ya unutmuşum."
Sonunda sudan çıktığımda sırılsıklamdım ve hemen David'in yanına gittim sinirli bir şekilde.
"Seni mankafa! Çok mu komik?!"
"Evet, komik."
Sinir bozucu kahkahasını yarım bırakmak zorunda kaldı, çünkü ben de onu ıslatmayı başarmıştım. Yine elimden çıkan gizemli sular sayesinde...
"Hey, n'apıyorsun?! Kes şunu!"
"Bir daha beni kandıracak mısın?"
"Hayır, tamam söz kandırmayacağım, çek şu iğrenç suyu! Üstümdeki yeniydi!"
"Güzel." Gülerek dediğini yaptım ve zaferi kazanmış olmamla yüzüme bir gülümseme yerleştirip önden yürümeye başladım. O da söylene söylene arkamdan geliyordu. Bu sırada şiddetli bir rüzgar çıktı ama farklı bir his veriyordu. Üstümdekilerin ve saçlarımın kurumasına yetmişti. Kesin David'in işidir diye tahmin ettim ve arkamı döndüğümde tahminlerimi doğrulayacak bir tavırla göz kırptı.
"Hayret, ne zaman kardeşini düşünür oldun?"
"Beni rezil etmeni istemem bücür."
"Bana bücür demeyi kes!"
Böyle atışarak köprünün sonuna kadar gelmiştik. Büyük kapının önündeki güvenlik görevlisi tipli iki tane iri adam bize doğru bakıyordu. David'i görünce hemen geçmemize izin verdiler.
"Nasıl bir güvenlik bu böyle? Hemen içeri aldılar bizi."
David'in yüzünde bir şeyler saklıyormuş gibi bir ifade vardı. "Detaylara takılma."
"Nasıl istersen..."
İçeri doğru ilerlerken her gün farklı kodlarla güvenliği sağladıklarını, Vamson'un çeşitli büyüler sayesinde insanlardan gizlendiğini ve okulla ilgili birkaç şey daha anlattı. Anlattıklarını bitirdiğinde biraz kafam karışmıştı.
"Cadılar neden Vamson'un korunması için yardım ediyor ki? Düşman olduklarını sanıyordum."
"Ah, cadılar gerçekten çok sinir bozucular, hep bir sorun çıkarırlar. Ama yardım etmelerinin sebebi Profesör Pumblechook."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
FantasyBir yanda güçlerini yeni fark eden iki gencin birbirlerine kısa sürede geri dönülemez bir biçimde aşık olmaları ve bunun getirdiği sonuçların hayatlarını alt üst etmesi... Diğer yanda ise nefes aldığı her saniye boyunca intikam duygusuyla beslenen...