Etrafıma bir bakındım. O anda herkes gözüme çok masum gözüktü. Millet dans ediyor, içki içiyor ve doyasıya eğleniyordu.
Önümde dans eden iki kızı gözüme kestirdim ve yanlarına gidebilmek için ayaklandım. Ama daha bir adım bile atamamışken bir gürültü koptu. Arkamı dönmemle tüylerim diken diken oldu.
Müziği durdurmalarıyla bağrışmalar da yükseldi. Barın ortasında iki adam ölesiye bir kavgaya girişmişlerdi. Birbirlerine bir yandan küfrederlerken bir yandan da yumruk sallıyorlardı. İri olan sıska olana dersini iyi vermişti. Adamın her yeri kanıyordu.
O anda bir dürtü hissettim. İri olan adamın "Seni mahvedeceğim lan!" diye bağırarak bardan çıkmasıyla müzik tekrar çalmaya başladı ve herkes hiçbir şey olmamış gibi dans etmeye devam etti.
Derin bir nefes aldım ve dayak yiyen adama doğru yürümeye başladım. Yüzümü görünce korkmuştu sanırım, tam bağıracaktı ki David'in bahsettiği hipnoz aklıma geldi. Gözlerinin içine baktım ve bağırmasına fırsat vermedim.
"Bağırmayacaksın, kaçmayacaksın ve kıpırdamayacaksın." Hiçbir şey demedi ve kendimi daha fazla tutamadım. Dişlerimin ucu sivrildi ve bir anda adamın boynuna dişlerimi geçirip kanını içmeye başladım. Tadı mükemmeldi. O anda kandan başka bir şey düşünmem imkansızdı. Kendimi kaptırdım ve daha fazla içmeye başladım. Açlık duygum gittikçe kabarıyordu.
Birden birisi ceketimin arkasından çekti ve beni arkaya uçurdu.
David!
"Tüm bunları unut ve iyileşmeye bak, kaybol şimdi buradan." dedi adamın gözlerine bakarak. Adam David'in dediğini yaparak barın çıkışına doğru yürüdü.
"Ne yaptığını sanıyorsun Effy?! Adamın biraz tadına bak dedim, onu öldür demedim!"
"Ah, özür dilerim, kendimi tutamadım ve..."
"Tamam tamam, bu ilk denemendi zaten, ee şimdi nasıl hissediyorsun bakalım?" dedi sözümü keserek.
"Harika!" dedim heyecanla. Gerçekten deşarj olmuş gibi hissediyordum. Vücudumun her hücresi enerjiyle dolmuştu sanki.
"Tamam, hadi kimseye görünmeden buradan çıkalım."
---
Eve gelir gelmez odama gittim ve yatağıma uzandım. Yorgun olmam gerekiyordu ama aksine yerimde duramıyordum, gece Vamson'a gidecektim!
Kalktım ve müzik açıp yatakta zıplamaya başladım. Uzun süre devam ettim ve saate baktığımda bir buçuk saattir durmadan dans ettiğimi fark ettim. Hala yorulmamıştım! İnsanken yapamadığım şeyleri yapabilmek... Eğlenceli olacaktı.
-ALEX-
Vakit yaklaştıkça daha da geriliyordum.
Archie'nin bahsettiği şu vampirlik özelliğini düşünüyordum. Hala ortaya çıkmamıştı. Acaba bir sorun mu vardı?
Üstümdeki gerginliği atmak için biraz müzik dinledim ve bu şekilde birkaç saat geçirdim.
Gece yarısına doğru Archie'nin beni aramasıyla telefona saldırmam bir oldu.
"Evet, beş dakikaya geliyorum, evin önünde bekle, ama kimselere gözükme." dedim temkinli davranmaya çalışarak.
"Bunu bana mı söylüyorsun? Hadi, çok bekletme."
"Görüşürüz."
Anneme çaktırmadan dışarı çıkmam gerekiyordu. Çoktan yatmıştı bile. Ama yine de sessiz olmam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ
FantasyBir yanda güçlerini yeni fark eden iki gencin birbirlerine kısa sürede geri dönülemez bir biçimde aşık olmaları ve bunun getirdiği sonuçların hayatlarını alt üst etmesi... Diğer yanda ise nefes aldığı her saniye boyunca intikam duygusuyla beslenen...