Bir sürü insan kafalarına bağlanmış kablolarla sonunu göremediğim bir odada yan yana dizilmiş duruyordu. Hepsi yemyeşildi. Ellerimin zayıfladığını hissettim. Kendi vücuduma dönmüştüm. Ama tüm bu insanlara ne olmuştu böyle? Ayağıma bir sıvı değdi. Baktığımda Lila' nın kanı olduğunu gördüm. Onu bunu boş verin. Bunlar neydi?! Ben' in kotu olduğu için belimden düşen kotu tutarak en öndeki adama yöneldim. Kafasından ve kulaklarından kablolar girmişti. Başında bere gibi bir şey vardı. Kafasına yapışmış gibiydi. Adamın turuncu gözleri açıktı. Telekinezi ile kafasındaki ve kulaklarındaki kabloları çıkardım. Adam önüme düştü.
Adam sarhoş gibi sallana sallana ayağı kalktı. Bir adım geri gittim.
S: Merhaba?
Adam bana hırladı! Şaka yapmıyorum! Adam bana resmen hırladı. İnanmak istemiyordum ama sanırım karşımda bir zombi duruyordu. Bu nasıl olabilirdi ki?! Zombi denilen yaratıkların yalan olduğunu sanıyordum! Sadece filmlerde vardı? Adam sallana sallana üzerime yürümeye başladı.
Öldürmekten başka çarem olmadığını düşünürken kafasındaki kaskı gördüm. Belki o kaskı çıkarırsam bir şansım olabilirdi? Tek elimle adamı, daha doğrusu zombiyi, telekinezi ile havaya kaldırdım. Diğer elimle de kafasındaki kaskı çıkarmaya çalıştım ama olmuyordu. Kafasına yapışmıştı. Tüm gücümle kaskı bir anda çektim. Karşımdaki adam acıyla inledi. Adamın ten rengi normale dönerken onu yere bıraktım. Gözlerinin rengi yeşile dönüyordu. Adamın yanına gittim.
S: İyi misiniz?
Adam yavaş yavaş kendine geliyordu. Bunları görmemesi için onu hemen yukarı ışınladım. Adam gözlerini açtı.
A: Neredeyim ben?
Normale döndüğünü görünce rahatlamışçasına iç çektim.
S: Güvendesiniz.
Adamı kaldırdım. Adam akademiden koşarak çıkarken bana teşekkür etti.
Resmen masum insanları zombiye dönüştürüp ordu yapmışlardı! Hemen kulübeye ışınlandım. Herkes bana baktı. Gözlerim Five' ı aradı ama yoktu.
D: Hallettin mi?
S: Evet ama bir sorunumuz var. Bu arada Five nerede?
L: Seni aramak için akademiye gitti.
Sessizce bir küfür savurup akademiye tekrar ışınlandım. Zombileri görecekti. Hemen bodrum kata ışınlandım. Five, Lila' nın cesedinin yanında şok içinde etrafa bakıyordu.
S: Five-
F: Bunlar ne böyle?
S: Söylesem inanmayacağını biliyorum.
Five bana döndü. Söyle der gibi baktı.
S: Anladığım kadarıyla zombiler. Ama şimdi eve dönmeliyiz.
Five' ın elinden tutup kulübeye ışınladım. Herkese olanları anlattım.
F: Topluca öldürüp kurtulalım işte!
L: Masum insanları mı öldüreceğiz?! Hepsini iyileştirelim ya!
F: Ömrümüz yetmez! Çok fazla insan vardı diyoruz.
S: En makul çözüm hepsini öldürmek.
A: Saçmalamayın. Hiçbir suçu olmayan insanları öldüremeyiz.
S: Sadece Vanya ve ben hepsini iyileştiremeyiz. Five' ın dediği gibi ömrümüz yetmez.
K: Hop! Oylama yapalım o zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in Dönüşü
Random7 yaşındayken babasının düşmanına evlatlık verilen, kardeşlerini unutan, özel güçlere sahip olan bir kızın hikayesi. xxx Reginald Hargreeves özel güçlere sahip 8 çocuk evlat edinmiştir. Birini küçük yaşta kaybetmiş, diğerlerini güçlerinin tehlikesin...