Nereye gittiğimi bilmeden ilerliyordum. En son ara bir sokağa girdim. Gözlerimi kapatıp Hannah' nın zihnine girmeye kadar verdim. Çok zor olmadı. ... Tatlıcı'da bir erkekle konuşuyordu. Hemen oraya ışınlanacakken Five yanıma ışınlandı. Gözlerime baktı ve beni omuzlarımdan tutup sarstı.
F: Gereksiz biri için kendini tehlikeye atman ne kadar mantıklı!?
Omuzlarımdan sallamayı bıraktı. Bir randa kendime geldim. Ne yapıyordum böyle? Five' a baktım rahatlamış gibi iç çekti. Ve beni odama ışınladı. Yatağıma oturttu ve yanıma oturdu. Bana bakıyordu.
S: Son zamanlarda sinirlerime hakim olamıyorum. Özür dilerim...
Beni kendine çekti ve bana sarıldı. Klaus bir anda odaya daldı.
K: Akşam yemeği ha- upss.. Yanlış zamanda geldim sanırım.
Klaus' a bir bakış attım ve gitmesi gerektiğini anladı.
K: Her neyse. Babam bekliyor.
Klaus odadan çıktı Five bana baktı.
F: Hadi ben iniyorum sen de gel.
Başımı salladım. Five ışınlandı. Arkasından ben de ışınlandım. Yemek yemeye başladık.
R: Yemek bitiminde numara 4, 5 ve 8 odama gelin.
Görev falan verecekti büyük ihtimal. Yemekler yendi ve Klaus ile ben Reginald' ın odasına gittik. Five da oradaydı.
R: Saat 22.00' da ... bara gidip, *önümüze bir fotoğraf koydu* bu mekanın sahibini yani bu çocuktan komisyonla ilgili bilgi alıp işini bitireceksiniz. Oraya uygun, şık giyinin. Anlaşıldı mı?
Başımı salladım. Five çocuğun fotoğrafını eline aldı, baktı ve sessizce bir küfür savurdu. Fotoğrafa ben de baktım. Yirmili yaşlarında siyah saçlı koyu gözleri olan yakışıklı bir çocuktu. Neden küfür ettiğini anlamadım. Odadan çıktık saat 21.00' u biraz geçiyordu.
F: Çıkıp hazırlanalım hadi.
Odama ışınlandım. Dolabımdan uzun, dar ve askılı açık renk elbisemi giydim ve beyaz yün ceketimi üzerime geçirdim. Makyaj yapmadım çünkü sevmem. Dudak parlatıcımı sürdüm ve at kuyruğu yaptığım dalgalı saçlarımı açtım. Bu kadardı. Beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve aşağı ışınlandım. Klaus ve Five gelmemişti. Duvara yaslandım ve beklemeye başladım. 5-6 dakika sonra Klaus indi. Beni gördü ve baştan aşağı beni süzdü.
K: Çok güzel olmuşsun kanka.
S: Sağ ol Klaus.
Merdivenlere yaklaştım ve Five' a seslendim.
S: Hadi Five!
F: Geld-
arkamı döndüm ve Five önümde duruyordu. Anlık korktum.
S: Korktum Five! *hafifçe koluna vurdum* Hadi yürüyün geç kalacağız.
Kapıya yöneldim ve kapıyı açtım. Dışarı çıkarken arkamda olmadıklarını fark ettim. Arkamı döndüm, Five bana bakıyordu. Klaus da Five' a bakarak gülüyordu. Kaşlarımı çattım.
S: Kime diyorum ben?! Geç kalacağız.
K: Five' ın dibi düştü kanka sen ışınla bizi.
Gözlerimi devirdim. Bir elimle Five' ın kolunu bir elimle de Klaus' un kolunu tuttum ve bizi barın arkasına ışınladım. Five kendine geldi ve birlikte içeri girdik. İçerisi buram buram içki kokuyordu ve çok sesli müzik çalıyordu. Etraf çok kalabalıktı. Boş bir masaya oturduk ve gözlerimizle adamı aramaya başladık. 5 dakika sonra yanımıza sarhoş bir çocuk geldi. Ağzını yayarak konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in Dönüşü
De Todo7 yaşındayken babasının düşmanına evlatlık verilen, kardeşlerini unutan, özel güçlere sahip olan bir kızın hikayesi. xxx Reginald Hargreeves özel güçlere sahip 8 çocuk evlat edinmiştir. Birini küçük yaşta kaybetmiş, diğerlerini güçlerinin tehlikesin...