《 22. Bölüm - Bir Dilek Tut 》

1.9K 143 130
                                    

Vanya yatağında inleyerek debeleniyordu. Güçlerinden dolayı odadaki eşyalar uçuşuyordu. Parmaklarının yeşil olduğunu gördüm.

S: Vanya?

V: Git!

Ne olduğunu şimdi anlıyordum. Orada onu bir zombi ısırmıştı. Neden bana söylemedi ki?! Ona doğru bir adım attım.

S: Vanya sakin olmalısın. Seni iyileştire-

V: Git dedim sana!

Vanya tüm gücüyle bağırırken onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Herkes odaya giriyordu. Vanya' ya bir adım daha attığımda biri kolumdan tuttu. Kim olduğuna bile bakmadan kolumu çektim.

S: Vanya! Gözlerimin içine bak!

Vanya gitmemizi söylüyordu. Onu iyileştirmem için sakinleşmeliydi. Beni de ısırabilirdi yoksa. Arkamdakilere döndüm.

S: Onu sakinleştirmezsek iyileştiremem.

L: Ben hallederim. 

Luther öne atılınca kolumla engelledim.

S: Seni ısırırsa işin biter. Farkında değil misin?

Vanya acıyla çığlık attı. 

D: Ne yapacağız?

Klaus bir anda öne atılıp Vanya' nın kafasına bir sopa ile vurdu. Vanya bayıldı.

K: Alın işte sakinleşti.

Ben Vanya' nın yanına çömelirken Diego, Klaus' u azarlıyordu. Vanya' nın elini tuttum. Eli yemyeşil olmuştu. Gitgide yayılıyordu yeşil renk. Diğer elimle bacağındaki pantolonun ucunu sıyırıp zombinin ısırdığı yere baktım. Çok kötü olmuştu. Yüzümü ekşilterek elimi yarasına koydum. 5 dakika sonra yarası tamamen iyileşmişti. Erkenden anlamasaydık iyileştiremezdim. Çok ucuz yırtmıştık. Vanya hala yatıyordu. Bu kez kafasına baktım. Kanaması yoktu ama şişmişti. Yanından kalktım. 

S: Dinlenmesi gerek. Biz çıkalım.

Kimsenin yüzüne bakmadan odamın olması gereken yere ışınlandım. Hala utanıyordum çünkü. Odam hala yerinde duruyordu. Hiçbir şey değişmemişti. Neden peki? Dolabımı açtım. Kıyafetlerim de oradaydı. Garip... Duşumdaki suyu açtım. Çok terlemiştim. Bir an önce bu ter kokusundan kurtulmak istiyordum. Odamın kapısını kilitleyip kıyafetlerimi çıkardım.
Duşumu alıp çıktım. Kıyafetlerimi giyerken odamın kapısı çalındı.

S: Bir saniye.

Şortumun üstüne göbeği açık tişörtümü geçirdim. Hava cidden çok sıcaktı. Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Belimde bir el hissetmemle kapının kapanması bir oldu. Five beni duvarla arasına aldı. Kaşlarımı çatmış ona bakıyordum.

S: Aldın mı intikamını?

Sırıttı.

F: Sayılır.

S: Sayılır mı? Herkes nasıl bakıyordu görmedin mi?

F: Normalde herkesin içinde öpmeyi düşünüyordum.

S: Çekil Five-

F: Ama bir şey söylemem lazım.

Bana daha da yaklaştı. Gözlerimi devirdim.

S: Söyle.

F: Tatile gidecekmişiz. 

S: İyiymiş. Çekil hadi.

F: Hmm, hayır.

Five' ın arkasına ışınlandım. Kollarını arkasında tutup onu duvara yasladım. Hala salak salak sırıtıyordu.

•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin