•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in Dönüşü

《 41. Bölüm - Günaydın 》

Five' ın zoruyla, istemeyerek yemeğimi yiyordum. En sonunda çatalımı bıraktım. Üstümü değiştirip Cole' ün yanına gitmek istiyordum. Ayağı kalktım.

S: Size afiyet olsun.

Yukarı ışınlandım. Dolabımdan kotumu ve tişörtümü çıkarıp giydim. Five kapımı çalıp içeri girdi. O da üstünü giyinmişti.

F: Işınlanmak ister misin yoksa yürüyelim mi?

Bizi ışınlaması için elini tuttum. Anladı, bizi hastaneye ışınladı. İçeri girip Cole' ün yanındaki sandalyeye oturdum. Five da koltuğa oturdu tekrar. Bu kez elini tutamadım Cole' ün.

S: Ben geldim.

Bilmem inanır mısınız ama Cole hafif bir şekilde kaşlarını çattı. Hızlıca sandalyeden kalkınca sandalye yere düştü.

S: Five, Cole kaşlarını çattı!

Five ayağı kalkıp yanımıza geldi. Yüzünde hafif bir mimik vardı. O da fark ettiği için kapıya koşup doktoru çağırdı.

S: Bizi duyduğunu biliyordum.

Doktor içeri girdi. Cole' ü muayene etti. Gülümseyip bize döndü.

D: Uyanmasına yardımcı olmak için bir iğne yapacağız. Sanırım şu an kendinde.

Yüzüme bir gülümseme yayıldı. Five baktığımda bana bakıyordu. Yüzümdeki gülümseme düşerken doktora döndüm.

S: Ne zaman yapacaksınız iğneyi?

O sırada bir hemşire içeri girdi. Cole' ün kolunu sıyırıp bir pamuk sürdü. Sonrasında iğneyi vurdu.

D: Yaklaşık yarım saate uyanmasını umuyoruz.

Doktor ve hemşire dışarı çıkarken mutluydum. 3 ay sonunda abim uyanıyordu. Five koltuğa tekrar oturdu. Ben de sandalyeye tekrar oturdum. Elini tutmak istiyordum ama olmuyordu.
15 dakikadır başında bekliyordum. Yüzünde ufak bir mimik görmek istiyordum. Ya da gözlerini açmasını. Göz kapakları hafif oynayınca doğruldum. Bir anda gözlerini açtı. Sonra ışığın gözlerini almasından tekrar gözünü kapattı. Eliyle ışığı engellemeye çalışırken ben heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Koşup perdeyi kapattım. Bu kez rahatça gözlerini açtı.

S: Günaydın.

Gülümseyip yanına gittim. O da bana gülümsedi.

F: 3 ay oldu.

Cole doğruldu. Tek eliyle göz pınarlarını ovuşturdu.

C: Biliyorum. Sophie her gün gelip kaç gün olduğun söylüyordu.

Ellerimi zafer kazanmış gibi yumruk yapıp havaya kaldırdım.

S: Bizi duyduğunu söylemiştim.

Cole bana baktı.

C: Sana ne oldu? Sesin çok kötü geliyor.

Yüzümdeki gülümseme silindi. Tekrar hatırladım olanları.

F: Bunu sonra konuşalım.

C: Söyleyin.

Cole arkamdaki Five' a bakarken ben gözlerimi kaçırıyordum.

F: Sonra.

Cole bu kez bir şey demedi. Dolan gözlerimi belli etmeden sildim.

F: Ben doktoru çağırayım.

Five dışarı çıktı.

C: Nöbetlerin ne durumda?

S: Bir daha benim hakkımda soru sorarsan bozuşuruz abicim. Komadan uyanan ben değilim.