Klaus' tan ayrılıp yüzüne baktım. Bir şey söylemekten çekiniyor gibiydi, gergindi.
S: Söyleyebilirsin Klaus.
Klaus yutkundu.
K: Reginald' ın odasını karıştırırken bir şey buldum...
Kaşlarımı çattım.
S: Ne buldun?
K: Bir kapı. Yerdeydi. Üzerine halı serilmişti. Evde öyle bir yer olmadığından eminim.
S: Tam olarak nerede? Bizi ışınlayayım.
Klaus bana kızgın gözlerle baktı.
K: Güçlerini kullanma-
İç çektim.
S: Öyle bir durum yokmuş. Anlatacağım.
Klaus' u ikna ettim. Bana yeri tarif edince ışınlandım. O gelemeyeceğini, Reginald' ı oyalayacağını söyledi. Ufak bir odadaydım. Yerde yün halı vardı. Etraftaki kitaplıklarda kitaplar vardı.
Yere çömelip halıyı sıyırdım. Yerde bir kapak vardı. Kaşlarımı çatıp kapağı açtım. Çok derindi. Merdivenin sonu görünmüyordu. Merdivenin sonuna ışınlandım. Oda kapılarının olduğu bir yerdeydim. 4 tane oda vardı. Kapıların üstünde yazılar vardı. Hepsine tek tek vaktim.Cole Andries
Ivy Lee
Eva Parker
Son isimi gördüğümde kalbim daha hızlı atmaya başladı.
Five Hargreeves
Hemen kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı ve elime elektrik çarptı. İçeri ışınlandım.
Tanrım... Five, sıvı dolu bir tüpün içinde gözlerini kapatmış, suda süzülüyordu. Şok içinde tüpe vurmaya başladım.S: Five!
Ben tüpe vururken Five gözlerini araladı. Beni görünce gözleri büyüdü. O da cama vurmaya başladı.
S: Seni oradan çıkaracağım!
Kendi kendime düşünürken aklıma bir fikir geldi.
S: Yanına ışınlanıyorum!
Başımı salladım. Tüpe ışınlanacakken Five kafasını hayır anlamında salladı. Eliyle bir yeri gösterdi. Baktığımda tüpe bağlı olan bir kontrol yeri gördüm. Üzerinde bir sürü düğme vardı. Hangisine basmam gerektiğini bilmiyordum.
S: Hangisine basmam gerek?!
Five bir şeyler söylemeye çalıştı ama anlamadım. Yaklaşık 15 tane düğme vardı. Gerekirse hepsini tek tek sorardım.
S: Five, gösterdiğim gelirse elinle cama bir kez vur tamam mı?
Five kafasını salladı. Tüm tuşları elimle tek tek göstermeye başladım. 8. tuşa gelince Five cama vurdu. Tuşa bastım ama hiçbir şey olmadı. Kaşlarımı çatıp tekrar bastım. Olmadı.
S: Hadi sene sıçtığımın tuşu!
Five' a bakınca bilmiyorum der gibi omuz silkti. Yumruğumu sıkıp tüpe vurdum. Five camın arkasından elini yumruk yaptığım elime koydu. Sinirden ellerim titriyordu. Five bana üzgün bir şekilde bakıyordu. Yumruk yaptığım elimi açtım. Biraz sonra bir şeyler bulma umuduyla arkamı döndüğümde Ben' i gördüm. Gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu. Ben eski halindeydi. Yüzünde iz yoktu.
B: Zamanım yok, beni dinle. Şu tuşlara basman gerekiyor.
Ben eliyle birkaç tuşu gösterdi.
S: N-nereden biliyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in Dönüşü
Random7 yaşındayken babasının düşmanına evlatlık verilen, kardeşlerini unutan, özel güçlere sahip olan bir kızın hikayesi. xxx Reginald Hargreeves özel güçlere sahip 8 çocuk evlat edinmiştir. Birini küçük yaşta kaybetmiş, diğerlerini güçlerinin tehlikesin...