•Sophie Hargreeves• The Umbrella Academy Numara 8'in Dönüşü

+1

<Yazardan>

Elindeki içki şişesinden bir yudum alarak şişeyi kenara bıraktı Five. Kollarıyla dizlerini sararak bacaklarını açtı. Sokak lambasının altında, kaldırıma oturmuş çiftlere baktı. Kız olan başını erkeğin omzuna yaslamıştı, erkek olan onu sarmıştı.

"Sen de yanımda olsaydın, güzelim; ben de seni sarardım.

Bırakmamak üzere sarardım seni.

Bir kere yaptığım hatayı bir daha yapmazdım.

Bir kere daha seni kaybetme riskini almazdım.

Kollarımda ölmene izin vermezdim."

Arkasından gelen adım seslerine aldırmadı, şişesinden bir yudum daha alarak kenara bıraktı tekrar. Biri yanına oturdu yavaşça. Kim olduğuna bakmadı, merak bile etmedi. Düşünmedi.

F: 6 yıl.

Diye mırıldandı Five.

F: Ve ben hala dün gibi hatırlıyorum.

Sadece sessiz kalmayı tercih etti.

F: Sesini duymayı özledim.

Dedi bu kez.

F: Çok özledim.

Nefesini verdi sesli bir şekilde. Karşılarında oturan erkek, kızın saçlarının arasına bir öpücük bıraktı. Tebessüm etti Five.

F: Biliyor musun? Ben hayatım boyunca kimseyi kıskanmadım.

Omuz silkti.

F: Ama o çocuğu kıskanıyorum.

Karşılarında duran, sevgilisinin yanında duran çocuğu işaret etti kafasıyla.

F: Ben ondan daha çok hak ediyorum sevdiğimi. Ben dünyayı koruyorum, o sadece bir insan.

Haklıydı, ona göre. Sonuna kadar haklıydı.

Hala hazmedemiyordu. Hala kalbinde sadece ona yer vardı. Hala tek istediği oydu.

Cole, konuşmaya başladı.

C: Hepimiz insanız, sadece farklıyız. Kimisi geriye çekilir, savaşmaz; kimisi öne atar kendini, sonuna kadar savaşır. Bazen kaybeder, bazen kazanır. Geriye çekilen hayatını yazdığı kalemini kadere bırakır, öne atılan o kalemle bastırarak yazar hayatını. Kendi yazdığın sonla ölmek, hayatını bilmeden yaşamaktan çok daha iyi.

Kaşlarını çatarak ona doğru döndü Five. Acı çektiğini gözlerinden anlamak mümkündü. Kardeşini çok özlüyordu, çok...

C: Sophie bunu yaptı, savaştı. O, senin benim gibi biri değil. 7 yaşından beri ölümle defalarca kez burun buruna geldi.

Bakışlarını yere doğru çevirerek devam etti.

C: O benim kardeşim. Savaştı, denedi ve kaybetti. Ve been ona yardım edemedim.

"Sen bir kahramansın, Sophie.

Sen beni o tüpten kurtardın.

Sen beni kurtardın ama ben seni kurtaramadım."