15. Bölüm: Rüzgara Kapılmış Gidiyorum

857 107 95
                                    

Bölüm şarkısı: Bulutsuzluk Özlemi- Rüzgâr

Bölüm medyası: Bedir ve Feyza temsili

Yorum sınırı geçilse de oy sınırı geçilmemişti ama günün anlam ve önemine binaen bölümü atıyorum. Diğer bölüm cumartesi gelecek.

Satır arası yorumlarda buluşalım. Keyifli okumalar.❤

×××

Bugün yine yorucu bir gündü. Oradan oraya koşturmuştum. Ama kendimi bu kadar yormamın bir nedeni de bugün mahkemenin olmasıydı. Aklımı dağıtmak istiyordum çünkü heyecanlıydım. İlk defa bir mahkeme salonu görecek, dahası ilk defa şahitlik yapacaktım.

Mahkeme bugün öğlen 2 buçuktaydı. Hülya Hanım arayıp Arda Bey'in beni almaya geleceğini söylemişti. Arayan Hülya Hanım olunca fazla itiraz edemeden kabul etmek zorunda  kalmıştım.

Mahkemeye gideceğim için öğleden sonrası için Sevtap Hanım'dan izin almıştım. 1'de Arda Bey gelecekti. Saat bire yaklaşıyordu ve biz de molaya girmek üzereydik. Etraf sessiz olunca kalkıp Bedir'i aramaya başladım.

Sonunda onu her zamanki yerinde, hikaye bölümünde bulmuştum. Şiir ve roman bölümlerinde de dolaşıyordu ama niyeyse en çok bu bölümde oluyordu.

Karşısındaki bir kıza iki tane kitap gösteriyordu. Kız karar vermiş olmalı ki Bedir'in sağ elindeki kitaba uzanıp aldı. Daha sonra teşekkür ederek yanından uzaklaştı ve bir masaya oturdu. Bedir beni görmemişti. Elindeki kitapla ilgileniyordu.

Yavaşça yanına yaklaşıp karşısına geçtim ve omzunu kitaplığa yasladım.

Başını kaldırdı ve beni gördü. Kaşındaki yara bandını hafta sonu takmıştı ama şu an yoktu. Yarasının üstü zaten kabuk bağlamıştı. Parmaklarının kızarıklığı ise geçmişti.

"Kısa hikaye okumayı sever misin?" diye sordum elindeki kitaba bakarken. Başını salladı. "Evet, hatta en sevdiğim türdür."

"Neden?" dedim kendi içimde de bunun cevabını ararken. "Neden roman değil, şiir değil de kısa hikaye?"

Eline indi bakışları. Dudakları hafifçe kıvrıldı. "Çünkü hayatı hatırlatıyor. Tek, kısa bir an. Herkes aslında tek bir an için yaşar."

Kaşlarım havalandı istemsizce. "Geçen tüm yıllar arasından sadece tek bir an için yaşamak, geçen diğer yıllara haksızlık değil midir?"

Başını eğdi. Bakışları elindeki kitabı kısa bir an buldu, gülümsemesi büyüdü. Başını iki yana salladı. "Hayır, haksızlık değil."

Gözlerini gözlerime çıkarıp derince baktı. "Çünkü o tek bir an, tüm geçen yıllara anlam katar." Gülümsemesi hafifçe silindi. "Ben de o anı arıyorum."

Aklım karışsa da şimdi bir şeyler daha net oturmuş gibiydi kafamda.

"Mahkeme için birazdan çıkacağım." dedim konuyu değiştirerek. "İlk defa bir mahkeme salonuna gireceğim. Heyecanlıyım. Yanlış bir şey söylemekten korkuyorum." diye itiraf ettim.

"Avukatla zaten bunları konuştun. Heyecanlanmaya gerek yok. Ben sana inanıyorum."

Sanırım, sabahtan beri ihtiyacım olan tek şey buydu: birinin bana inandığını duymak.

"Şimdi ben de kendime inanıyorum." dedim tüm samimiyetimle.

Gamzelerini sakallarının altından bile gördüm. "Sevindim."

Kış Gülü (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin