Balodan eve geldiğim zaman hemen üstümdekileri çıkartıp pijamalarımı giydim ve kendimi yatağıma bıraktım. Tüm bu olanların gerçek olma ihtimali var mıydı? Hayatıma bir anda giren biri şu an benim tüm sınırlarımı zorluyordu. Bunları düşünürken kendimi huzurlu bir uykunun koynuna attım ve güzel bir uyku çektim. Sabah gözümü açtığım zaman henüz gün doğmamıştı. Doğruldum, mutfağa gidip kendime papatya çayı yaptım ve cam kenarında yerimi alıp gün doğumunu izlemeye koyuldum. Güneş geceden nefret edercesine doğdu ve gece ortadan kayboldu... Kalktım ve yürüyüş yapmak için hazırlanmaya başladım. Yine siyah eşofmanımı giydim, üstüme sabahın soğuğuna rağmen siyah bir tişört geçirdim. Siyah spor ayakkabılarımı da giydikten sonra dışarı adımımı attım. Ciğerlerim temiz havayla doğarken kulaklığımı taktım ve yürümeye koyuldum. Deniz kenarına geldiğimde burada biraz oturmak istediğime karar verdim ve banklardan birine oturdum. Karşımda sonsuz mavilik kulaklarımda Pinhani "Sevmekten Usanmam" ve ben yalnızdık. Dün geceye gidiyordu aklım istemsiz. Neler olmuştu öyle, bir gecede neler yaşamıştık. O kadar dalmıştım ki yanıma birinin oturduğunu yeni fark etmiştim. Onu görünce müziği durdurdum, kulaklığımı çıkardım ve kocaman gülümsedim.
—Günaydın. Erkencisin.
—Hiç uyumadım ki.
—Neden?
—Seni düşündüm, kendimi düşündüm, bizi düşündüm...
—Biz mi?
—Evet, biz.
—Öyle bir şey mi var?
—Bende tam onu soracaktım. O kadar düşünmeme rağmen bu soruya cevap bulamadım, belki sen cevabı biliyorsundur diye geldim buraya.
—Biz diye bir şey yok Lavinia. Senin güzel, heyecanlı bir hayatın var. Ben zaten hayat sayılabilecek bir şeye sahip değilim. Tanışmadan önceki hayatını düşünsene. Kıskanç biri yoktu hayatında, hayatın ile oynayacak biri yoktu. Şimdi ben varım Lavinia ama gerekirse senin için yok olacağım. Benim olduğum yerde mutluluğu bulamazsın ve ben senin dünyadaki en mutlu insan olmanı istiyorum.
—Nasıl yok edeceksin kendini?
—Ya bu şehirden giderim ya da...
Cümlemi tamamlamama izin vermeden parmağını dudağıma bastırdı.
—O kelimeyi senden duymayacağım.
—Gerçekler acıdır bayım.
—Gerçeklere ihtiyacımız yok matmazel. Biz yalanlarımız ile biziz.
—Biz yok Lavinia, olmayacak...
—Olacak.
—Ayperi ne olacak Lavinia? Sadece ben yokum senin hayatında.
—Ayperi'yi kıskanıyor musun?
—Konumuz ile alakası yok ama çok merak ediyorsan evet kıskanıyorum.
Kocaman bir gülümseme yayıldı dudaklarına.
—İşte Ayperi bu yüzden vardı.
—Beni kıskandırmak için mi?
—Evet.
—Yani bana oyun oynadın.
O konuştuğu sırada gizlice cebinden araba anahtarını alıp ayağa fırladım.
—Kullanmayı biliyor musun?
—Görmek ister misin?
—Görelim bakalım.