20-İzmir♣️

583 28 7
                                    

Multimedya-Rüzgar

Medya- Berkay/İzmirli

20.Bölüm

Sabah yorgunlukla gözlerimi açtım. Buradaki son sabahım. Birazdan, umuyorum ki çok güzel vakit geçireceğimiz İzmir'e gideceğiz. Banyoya gittim. Aynada kendimi görünce aklıma dün gece geldi.

Dün gece! Rüzgar! Öpücük!

Ben dün arabada gelirken Rüzgarı öpmüştüm. Hem de dudağından! Ama pişman mıyım? Kesinlikle değilim. Sonuçta Rüzgar benim sevgilim ve normal sevgililer gibi olmamız lazım. Bizim aramızda soğukluk var gibiydi ve bunun benden kaynaklandığını biliyordum .Bu yüzden ilk adımı atması gereken de bendim. Yanıma giysilerimi alıp duşa girdim. Dün gece arabada uyumuştum. Rüzgar beni taşıyarak odama getirince uyandım. Yorgunluktan da sadece üzerimi değiştirip yatmıştım. Suyu ayarlayıp duşa girdim. Mutluydum. Mutlu hissediyordum. Sevdiklerim yanımdaydı. Ama Zeynep. O yoktu işte. Kendi seçimiydi ama neden öyle bir şey yapmıştı? Önümüzdeki günlerde onunla konuşmaya karar verip,duştan çıktım. Yola çıkacağımız için rahat giyinmeye karar verdim. Zaten sayılı olan giysilerimin arasından lacivert şortumu ve beyaz tişörtümü çıkardım. Saçlarımı kurutup, yandan salaş bir örgü yaptım. Altıma da beyaz supergalarımı giydim. Buradaki eşyalarımı dün valize yerleştirdiğim için çok işim yoktu. Dışarı da kalan son eşyalarımı da valize koyup, çantamı aldım. İçindeki gerekli eşyaları kontrol ederken, kapım çaldı. Hemen gidip, kapımı açtım. Karşımda yüzünde güller açan sevgilim vardı. 

"Günaydın sevgilim." diyerek gelip yanağımdan öptü. Enerjisinin değiştiğini fark etmiştim. Daha mutlu gibiydi. Daha hevesli.

"Günaydın sevgilim." Bende onun yanağından öptüm. İşte normal sevgililer gibi davranmaya başlamıştık.

"Her şeyin hazır mı?" Rüzgar gerçekten heyecanlı  görünüyordu. Tıpkı benim gibi. Sonuçta birlikte tatile gidiyorduk. 

"Evet hazırım artık gidebiliriz." diyerek güldüm. Çünkü bir an önce İzmir'e gitmek istiyordum.

"Anlaşılan birisi hemen tatile başlamak istiyor. Rüzgar taşımacılık hizmetinize amadedir efendim. Hemen valizlerinizi alalım." Rüzgarın bu taklidine kahkahalar attım. Daha sonra yanına gidip yanaklarını sıkmaya başladım.

"Benim sevgilim, sevgilisine hizmet mi edermiş yerim ben onu." Ben konuşurken gülüyordu. Sonra o da gelip benim yanaklarımdan tuttu.

"Sevgilim değil mi? Hem hizmet ederim hem de hizmet ettirim." Benim konuşmama izin vermeden devam etti.

"Çok mutluyum Eylül. Her şey eskisi gibi olduğu için çok mutluyum. Ve bunu devam ettiricem. Sana söz veriyorum sevgilim her şey artık çok güzel olacak." Gelip sıkıca bana sarıldı. İşte aradığım teselli, güven, sevgi buradaydı. İnşallah sevgilim diye mırıldandım. İnşallah artık her şey çok güzel olacaktı. Bende inanıyordum.

"Hadi artık eşyalarını alıp inelim. Kağan ve Emre kahvaltıya geçti." Saçlarımı öpüp benden ayrıldı.

"Bence de Kağan kahvaltıyı bitirmeden inmeliyiz." Onunla dalga geçmeye bayılıyordum. 

"Sen benim çantamı al dışarıda kapının önünde. Ben de senin eşyalarını alıyım." Rüzgarı onaylayıp, odamdan el çantamı alıp dışarı çıktım. Rüzgarın kapının önündeki çantasını aldım. Rüzgarda gelince beraber aşağıya indik. Önce arabaya gidip, çantalarımızı yerleştirdik. Sonra kahvaltı yapmak için yemekhaneye gittik. Kahvaltı tabaklarımızı alıp, babam ve Kağanların oturduğu masaya gittik. Günaydın faslından sonra,

DÖNÜŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin