Multimedya-Meriç Şahin
Bölüm Şarkısı-İlyas Yalçıntaş/Sadem
24.Bölüm
Üzerimde bir soğukluk hissetmem ve çığlık atmam aynı anda gerçekleşti.
"Siktir Meriç!" Sanırım bu çıkan seste abimden geliyordu. Ve gelen kahkaha sesleri. Meriç Abim ve Rüzgar. Sabah sabah hiç üşenmeyip kalkıp bizi ıslattılar hemde buz gibi suyla.
"Ya manyak mısınız sabahın köründe!" diyerek cırladım. Yakınımdaki abimin kulaklarını tıkadığını fark ettim ama onu takmadım.
"Ah Eylül kulağımın içine sıçtın resmen. Hem ne sabahın körü saat 12 oldu. Öküz gibi uyudunuz be." Meriç Abimin saati söylemesiyle şaşkınlıkla saate baktım. Oha gerçekten 12 olmuştu.
"Ne hayvan gibi kaldırıyorsun gerçi insan olsan insan gibi kaldırırdın ama!"
"He Aras he." Onların çocukça söylenmelerini dinlemeyip yataktan kalktım.
"Hadi abini geçtim sen nasıl yapabildin bunu." dedim Rüzgara yapma sinirle. Ellerimi üşüdüğüm için vücuduma sarmıştım.
"Sevgilim savaşta ve aşkta her yol mübahtır." Tek kaşımı kaldırarak Rüzgara baktım. Tam cevap vereceğim sırada sözümü hapşırığım kesmişti.
"Pişşşu." Hepsi aynı anda bana dönüp
"Çok yaşa." Dediler.
"Aferin piç! Eylül hasta olsun ona sen bakacaksın." Abim sinirle konuşmuştu. Ne kadar yaz mevsiminde olsak da içeride klimalar çalıştığı için serindi ve ben soğuk suyu üzerime yeyince sanırım hemen soğuğu kapmıştım. Abimin sözlerinden sonra Meriç Abi ve Rüzgarın gözlerinde pişmanlık ifadesi oluşmuştu.
"Tamam ya ben iyi. Hapşuğğ." Evet sanırım gidiciydim!
"Çok iyisin abicim evet git sıcak duş al gel." Abimin beni yönlendirmesiyle onlara üzgün bakış atıp odama geçtim. Çünkü şu anda arkamdan abimin onları nasıl haşlayacağını iyi biliyordum. Yanıma giysilerimi alıp kendimi sıcak suyun altına attım. Onlara ne kadar belli etmeye çalışmasam da gerçekten üşümüştüm ve kendimi kırgın hissetmeye başlamıştım. Duştan sonra altıma uzun taytımı ve uzun sweatimi giydim. Bu sıcak havaya karşı üşümem hala geçmemişti. Saçlarımı kuruladıktan sonra aşağıya indim. Herkes masada oturmuş beni bekliyordu. Elif Teyze benim geldiğimi fark edip hemen yanıma geldi.
"Kızım ateşin çıkmış senin geç otur hemen çorbanı iç." Elif Teyzenin bu kadar telaşlanmasıyla aklıma annem geldi. Ben hasta olduğum zaman her zaman telaşlanır ve bütün koca karı ilaçlarından içirirdi.
"Eylül ne oldu?" Abimin yanıma gelip çok az akan gözyaşlarımı silmesiyle ağladığımı yeni fark ettim. Gözyaşlarımı hemen durdurup gülümsedim.
"Yok bir şey sanırım ateşten dolayı." diyerek güldüm. Daha fazla üstelemeyip yerine geçti. Meriç Abime baktığım zaman gerçekten çok pişman duruyordu. Rüzgar da yanıma gelip elimi öptü.
"Çok özür dilerim sevgilim bu kadar çabuk hasta olacağını unutmuşum." diyerek üzgün bir şekilde konuştu. İkisinin yüzüne bakıp gülümsedim.
"Tamam üzülmeyin boş verin hasta olacağım varmış." Meriç Abimin yüzü rahatlamış gibi duruyordu. Yanıma gelip o da yanağımdan öptü.
"Çok özür dilerim güzelim." diyerek yerine geçti. "Hadi kızım iç çorbanı." Elif Teyze çorbamı önüme koyup yerime geçti. Kendimi zorlayarak içmeye çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜŞ
ChickLit"Biz büyüdük Rüzgar. Değiştik. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz." "Biz senelere meydan okuduk Eylül. 3 sene değil 3 asır geçse biz hala biziz." Annem bizi bırakıp gittikten sonra bende herkesi arkamda bırakıp gittim. Annemin gözlerimin önünde öld...