Bölüm 51

2.3K 78 13
                                    


Vay vay vay. Bakın burada kim varmış bayan gurursuz. Yahu ben kaç aydır gururum zarar görmesin diye yeri geldiğinde ağlaya ağlaya arkamı dönüp gittim. Bu kız neden böyle gurursuz acaba. Adam senden ayrılmış uzun zaman önce yetmemiş peşine düşüp gelmişsin seni istememiş. Yetmemiş sırf seninle nişanlanmamak için bana kaçmış sen hala neyin peşindesin acaba? Ayy kendimi böyle hayal edemiyorum. Bir adamın peşinde ordan oraya sürüklenip gururunu ayaklar altına almak ne kadar kötü. Hayır anacım bende ki bu kuruyasıca vicdan yok mu bir taraftan da Selen'e üzüldüm sanki Rüzgar'ı elinden almışım gibi ama Rüzgar bana geldiğinde o ortada bile yoktu o yüzden kimsenin arasına girmiş falan değilim. Aksine şu an o bizim aramıza girmeye çalışıyor. Eğer şu an Selen'i her hangi bir şeye benzetecek olsaydım bu kızgın bir boğa olurdu. Kızın burnundan ve kulaklarından çıkan dumanı görebiliyordum neredeyse. Saçlarını savura savura topuklu ayakkabılarını tak tuk yere vurarak bize yaklaştı. Şimdi kıza cevabını vermesi gereken kişi Rüzgar olduğundan ilk önce sessizliğimi koruyayım dedim. Ama baktım ki Selen'in hiç de öyle bir niyeti yok. Elini burnumun dibine kaldırıp hönkürmeye başladı

"Sende hiç utanma yok mu kızım? Nişanlanacak adamı utanmadan koluna takmış geziyorsun. Ama siz varoşlar hep böylesiniz. Buldun tabi zengin çocuğu hemen yapıştın yakasına. Ben senin gibi dün ki bok değilim. Yıllardır onun hayatındayım. Sende öğreneceksin bunu!" woow woow yavaş güzelim. Kız çalışıp gelmiş sanki neredeyse nefes bile almadan söyledi bütün bunları. 

Bende Rüzgar ile tutuşan ellerimizi havaya kaldırıp onun burnunun dibine soktum.

"Bunu görüyor musun tatlım? Burada bir bok varsa o ben miyim sen misindir sence? Yani tebrik ederim hayatımda gördüğüm en yüzsüz insanlar sıralamasında birinciliğe yükseldin. Madalya ister misin?" Kız sözüm biter bitmez Rüzgar'ın elini tutup elimi bırakması için çırpınmaya başladı bir taraftanda 

"Bırak şu orospunun elini diye carlıyordu." Rüzgar bir hışımla Selen'in elini tutup iteledi

"Napıyorsun Selen kafayı mı yedin? Allah aşkına sanki düne kadar çifte kumruyuz da Derin aramıza girmiş gibi davranma. Biz seninle ayrılalı kaç mevsim geçti. Hatırlatmamı ister misin tekrar yediğin haltları ? Çünkü unuttum diyorsan ben unutmadım." 

Rüzgar böyle söyleyince Selen geriledi ve tekrar bana döndü

"Siz birlikte olsanız ne olacak ailesi senin gibi birini kabul edecek mi sanıyorsun? Pembe panjurlu evinizde mutlu mutlu çocuklarınızı yetiştireceğinizi mi hayal ediyorsun?" 

Sonra Rüzgar'a döndü 

"Ya sen? Dün ki fiyaskodan sonra ailen onu kabul eder mi sanıyorsun? Nasıl kabul ettireceksin bunu annene? Ya Derin ya ailen dediklerinde ne cevap vermeyi düşünüyorsun Rüzgar?"

Cevap bekleyen gözlerle bir bana bir Rüzgara bakıyordu

"Ailem ve benim aramda olanların veya olacakların hesabını sen hangi hakla bana soruyorsun Selen. Sen kimsin? Her şeye burnunu sokmaktan vazgeç artık. Seni istemiyorum ve hiçbir zamanda istemeyeceğim. İstediğim kişi zaten yanımda " dedi tuttuğu elimi göstererek

Rüzgardan cesaretlenerek 

"Selen bence kendini daha fazla küçük düşürme. Gerçi bu konuda magmaya ulaştığın kanısındayım ama yine de senin yaptığın gibi bende sana kötü sözler söylemek istemiyorum. Evimin önünde beklemeye devam edersen polis çağıracağım. Görüyorsun ya benim mülkümün içindesin " dedim evi ve bahçe çevreleyen çitleri göstererek. Ve konuşmasına fırsat vermeden Rüzgar' a dönüp

"Gidelim hadi" dedim. Ve Selen'in yüzüne bile bakmadan eve girmek için yanından ayrıldık. Selen'in hala bizi izlediğini hissedebiliyordum. Evin kapısını açtığımda Rüzgar'ın içeri girmesini engelleyerek onu durdurdum

AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin