Bölüm 26

3.6K 125 13
                                    

Hala kucağında duruyor hazır mısın sorusuna anlam vermeye çalışıyordum. Neye hazır mıydım? Düşündüğüm şey değildir herhalde o kadar saçmalayacağını sanmıyorum. Eğer düşündüğüm şeyse bu gece bu evde birileri ölecek demekti. 

"Napıyorsun?" dedi anlamsızca yüzüme bakarak

"İyi sen" tamam tamamen saçmaladım ama bişeyler düşünürken soru sorulduğunda gelişine güzel cevaplar veriyorum. 

"Onu demiyorum, dünyanın başlangıcından itibaren olanları düşünüyor gibi bi halin var ve kollarım yorulmaya başladı. Seni ne zamana kadar tutabilirim bilmiyorum"

"Senden beni tutmanı hiç istemedim" 

"Haklısın" dedi ve son hızda beni yatağa fırlattı. Yatağın yaylarından dolayı birkaç kez zıpladım sonra hemen toparlanıp oturdum. 

"Burası benim yatağım ve benim evim o yüzden benim kurallarım, evimden gitmeni istiyorum" dedim kollarımı göğsümde birleştirerek. 

Hevesle yanıma gelip oturdu

"Ah canım senin kurallarını yerim. Bu nevresim temiz değil mi biliyorsun çok titiz bir insanım" yatağa uzandı

"Sen ne kadar yüzsüz biri olup çıktın ya. Ne ara buz prensliğinden bu aşamaya yükseldin. "

"Tam da bu ara" dedi ve pikeyi üzerine çekti.

"Kalkar mısın artık şu yataktan?" bunu söylememle birlikte yataktan kalktı. Bu kadar çabuk tepki vereceğini düşünmemiştim.

"Haklısın üstümde ki kıyafetlerle yatmam olmaz, bana uygun pijaman var mı bi ihtimal yoksa boxerımla yatmak zorunda kalacağım"

"Sen kafayı yemişsin, iyi sen yat burda ben salonda yatarım " dedim ve çıkmak için kapıya yöneldim. Kapıyı tam açarken sağımdan uzanan koluyla şiddetle geri kapandı. Beni tutup kendine doğru çevirdi ve kapıya yasladı. Aslında tam filmlerdeki gibi bi yaslama değildi. Bana öyle yaklaştı ki ben kendimi kapıya yasladım. O an duvarların içinden geçebiliyor olmayı diledim. Tamam bu sahneleri defalarca kez hayal etmiş olabilirim, ya da aramızda buna benzer durumlar yaşandığında sürekli beynimde çevirip durmuş olabilirim bu anları ama yinede gururu elden bırakmamak lazım. 

"Sen şimdi benim gibi mükemmel biri ile uyumayı ret mi ediyorsun?" dedi gözlerimin içine bakarak. Sanki gözlerime değilde düşüncelerime bakıyormuş gibiydi.

"Hayır aslına bakarsan senin gibi narşist biri ile uyumayı reddediyorum."  

"Duygularımı incittin. Peki ya sana benimle uyumanı emredersem?"

"O zaman kölen değil katilin olurum" dedim ve kollarının altından eğilerek geçtim

"Şimdi artım evimden gidebilir misin?"  Arkasını dönüp kapıya yaslandı bana doğru döndü.

"Evet gidebilirim ama güzel bir uyku çektikten sonra" öyle çok sırıtıyordu ki odanın karanlığında otuziki dişini birden görebiliyordum. O bana sırıtıyor ben ona delici bakışlar fırlatıyordum ki kapı zilinin çalınmasıyla bu bakışmalara ara verdik.

"Ne o birini bekliyordun da o yüzden mi beni göndermeye çalışıyorsun "

"Saçmalama bu saatte kimi bekleyeceğim"

"Bende onu diyorum bu saatte kim kapına gelebilir ki?" Onu yan tarafa iterek kapıyı araladım 

"Ben gidip kapıya bakacağım sende sessizce burada bekle sakın çıkma"

"Neden kapıda ki kişi beni görürse yanlış mı anlar?" Sorusuna cevap vermeden odadan çıktım. ciddi anlamda evime kimse gelmezdi son zamanlarda evime gelen sadece Elif vardı o da gecenin bu saatinde çıkıp gelmezdi. Kapının deliğinden baktığımda bir erkek silueti gördüm ama dış kapıdaki lamba patlak olduğu için kim olduğunu seçemedim

AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin