Bölüm 52

2.1K 79 32
                                    

Normalde ev işlerinden nefret ederim ama bu dolap düzenleme işini seviyorum. Bazen bi kıyafet buluyorum mesela aa diyorum benim böyle bir şeyim mi varmış. Sonra mutlu oluyorum giyecek bişey bulduğum için ve yaklaşık üç günde bir o kıyafeti giyiyorum. Çünkü fakir olmak bunu gerektirir. Gerçi Amerikan yapımı dizi filmleri izlerken adamlar fakir ama hep iki katlı evde oturuyorlar nasıl iş bu derdim. Kendimin de aynı durumda olduğunu nedense hiç akıl edemedim. Evin var ama paran yok durumu sanırım.

Dolap düzenleme işi bittiğinde çoktan yemek kokuları burnuma gelmeye başlamıştı. Merakla aşağı indim acaba ne hazırladı diye. Spagetti? Yani bu kadar muhteşem koku sadece bir spagettiden mi geliyordu.

"Ooo sevgilim yorulmuşsundur geç otur şöyle kalanını ben hallederim " dedim alaycı alaycı.

"O ne demek o? Burda resmen bi sanat icraa ettim" dedi

"Makarna yani, sözünü ettiğin sanat makarna?"

"Bu sadece bir makarna değil. Soya ve italyan sosu ile harmanlanmış makarna" dedi havalı havalı

"Bizim yoğurtlu ya da salçalı makarnadan tek farkı sosların adı yani" dedim

"Ya sana bunu söylemek istemezdim ama fakir insanların pek anladığı bir ayrım değil bu. Tadına bak sonra ne demek istediğimi anlayacaksın" dedi şekilli şüküllü tabağa koyduğu makarnayı önüme sürerek. Heyecanla bana bakıyordu. Bende neymiş bakalım şu makarnanın olayı diye aldım bir çatal yedim. Sonra Rüzgar'a döndüm ve

"Siz zenginler gerçekten salaksınız" dedim. Koca bir kahkaha attı ve

"Ama çok paramız var " dedi.

"Buda sizi her zaman haklı yapar" dedim. Ve kıkırdaya kıkırdaya muhteşemmm makarnalarımızı yedik.  Sonrada televizyonun karşısına geçip filmimizi izledik. 

Bu ilişki olayları biraz tuhaf. Yani şimdi şöyle bir bakıyorum aşkından öldüğüm adam yanımda ama o ilk gün ki heyecan yine de olmuyor yani. Ya da ne bileyim o filmlerde izlerken içimin gıcıklandığı duygular gidiveriyor kısa bir süre sonra. O küçük heyecanlar keşke hep kalıcı olsalar ilişkide. İlk zamanlar Rüzgar a dese içim gıcıklanır, karnımda kelebekler uçuşurdu. Hala öyle ama bu kez  "a" demek yerine aynı yatakta yatınca falan oluyor. Çok ergen olduğum için kendimden utanıyorum ama mesela alacakaranlıkta ki Bella ve Edward'ın aşkı ne kadar güzeldi. Yoo hayır tabi ki herhangi bir rus edebiyatında ki muhteşem aşkları asla örnek vermeyeceğim. Çünkü çok sıkıcı. Benim için aşk olayı Bella ile Edward. Adam kendini öldürecekti aşkından yani bu bile benim için yeterli bir neden. Ayy o ilk izlediğim zaman geldi aklıma resmen ekrana kilitlenmiştim. Film bittiğinde o kadar etkilenmiştim ki ormana doğru koşup kendime vampir aramak istiyordum. Hem fantastik hem de romantik. Ergence olduğunu yıllar sonra fark ettim tabi ama yine de benim için bir başyapıt. Adamlar tüm dünyada konuşuldular hatta gerçekten sevgili oldular yani boru mu? Neyse hep öyle bir aşk hayal etmiştim küçükken. Yani vampir falan değil ama o tutkuyla sevilme şekli. Edwar'ın Bellaya "zaman bizim için çok uzun olmayacak ama sonsuza dek diyelim" deyip kadeh kaldırması olayı böyle karaciğerime kadar etki etmişti. Çünkü aslında düşününce gerçekten bu dünya da geçirdiğimiz zaman sadece bir an. Doğuyorsun ve ölüyorsun yaşarken uzun gibi geliyor ama aslında kısacık bir an. Senden önce yaşamış insanları ve geçen zamanı düşündüğünde ve senden sonra da bir o kadar zaman geçip bir o kadar insanın yaşayacak olma ihtimalini düşünmek insanda tuhaf hisler uyandırıyor. Aşkımız sonsuza dek sürsün istiyoruz mesela ama toplam ömrümüz dünyanın var oluşundan bu zamana dek sadece bir an. Yine de biliyorsun ölene dek sevdiğinde aslında sonsuza dek sevmiş oluyorsun. Çünkü sen öldüğünde dünyanın daha ne kadar dönmeye devam edeceğinin hiçbir önemi olmuyor. Sen senin sonsuzunda sana ait olan zaman diliminde o kişiyi her zaman sevmeye devam ediyorsun. Woow böyle söyleyince de gerçekten kendimi filmde gibi hissettim. Ben bunları düşünürken bir baktım Rüzgar uyuyakalmış. Demek ki televizyonda izlemenin öyle pek övünülecek bir tarafı yokmuş. Boynu düşmüş, bebek gibi nasıl tatlı uyuyor birde. Aslında düşününce beni sevdiği için ailesinden parasından evinden oldu. Baya seviyor olsa gerek. Eh bir alacakaranlık değil tabi ama bizde yaşıyoruz işte bir şeyler. 

AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin