Söylediği şey karşısında nutkum tutuldu. Sadece
"Nasıl yani" diye sorabildim.
Ona baktığımı fark edince elimi bıraktı ve benden uzaklaştı.
"Yani senin gibi bir köleyi bekliyordum" dedi ve başını çevirdi.
Az önce söylediği şeyden dolayı heycanlanmamdan utandım. Ne bekliyordun ki dedim kendi kendime. Sen onun için hala yalnızca bir kölesin.
"Ben oturuyordum nasıl oldu bilmiyorum uyandığımda yatakta buldum kendimi. Kusura bakma." dedim konuyu değiştirerek.
Yattığı yerden doğruldu ve
"Ben de üşümüş olmalıyım sana sokulduğuma göre. " dedi
Ondan bu konuda bir açıklama beklemiyordum aslında. Az önce söylediklerinden sonra bu açıklamaya gerek yoktu.
"Neyse " dedim saate bakarak "Geç oldu ben artık gideyim sende dinlenirsin"
İtiraz etmesini bekledim. Şunu yap bunu yap sonra git demesini bekledim ama o sadece
"Hoşçakal" dedi yatağına tekrar uzanırken.
Normalde minnettar olacağım bu kelime şimdi canımı yakmıştı. Mantıken ne kadar saçma olduğunu bilsem de içimde bir yerde canım sızlıyordu. Hiçbir şey söylemeden çıkıp gittim. Yol boyunca aptal düşüncelerimden dolayı kendime kızmayı da ihmal etmedim.
Ertesi gün okula geldiğimde kampüsün bahçesinde arkadaşlarıyla oturuyordu. Oldukça iyi görünüyor kahkaha bile atıyordu. Hemen onların ilerisinde beni bekleyen Elif'e doğru yöneldim. Birkaç adım sonra birinin adımı söylemesiyle arkamı döndüm. Cenk hoca tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Daha sabahın körü be adam bu yakışıklılık nerden geliyor. İnsan biraz uyku mahmuru falan olmaz mı.
"Buyrun hocam" dedim yanına giderek.
Yakından daha da yakışıklıydı. Elif bahsetmeden önce dikkatimi pek çekmemişti ama adam baya baya yakışıklıydı.
"Dün ki olayı bir daha yaşamayız umarım" dedi ciddi bir şekilde
Kesin bu adam sabah beşte kalkıp spor yapıp duş alıp sağlıklı bir kahvaltı yapıyordur. Yoksa kolay kolay böyle ihtişamlı görünemezdi sabahın köründe. Ben düşünceden düşünceye atlarken Cenk hocanın cevap bekleyen gözlerini fark ettim.
"Efendim?" diyerek az önce sorduğu şeyi tekrar etmesini istedim
"Diyorum ki umarım dün ki olayı bir daha yaşamayız" dedi
"Hangi olayı hocam anlamadım" dedim
"Şu karnım ağrıyor yalanıyla dersi atlatmandan bahsediyorum "
Nutkum tutuldu. Bu ara nutkum da çok fazla tutuluyordu.
"Yok hocam yalan değildi gerçekten karnım ağrıyordu" diye geveledim.
Birkaç dakika beni süzdü
"Başka hocaların dersinde istediğini yap ama benim dersimde değil anlaştık mı ?" dedi ve gitti.
Bense arkasında bakakalmakla yetindim. Aptal Rüzgar hepsi onun yüzünden oldu. Bu düşünceyle gözlerimi Rüzgar'a çevirdim o da bana bakıyordu. Birkaç saniye gözlerimden Rüzgar'a ateş ettikten sonra Elif'in yanına gittim. O da heycanla beni bekliyordu
"Noldu noldu ne dedi Cenk hoca sana"
"Dün yaptığın gibi bir daha yalan söyleyip dersimi asma dedi "dedim
"Aaa anlamış demek ki " dedi Elif sanki bir şey keşfetmiş gibi.
"Anlamış anlamış da ona ne ki bundan sonuçta yok yazılan ben olacağım neden bu kadar burnunu sokuyor neyse ne deyip geçebilirdi "dedim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)
Romans"Sen de şu filmlerde ki kötü çocuklardan olmalısın" dedim. Güldü; "İnan bana o çocuklar fazla iyi" Kölelik unutulmuş bir kavramdı ama onlar için değil... Derin yaşadığı küçük kasabada hayata tutunmaya çalışan ve tüm zorlukların üstesinden gelmek içi...
