Rüyamda kendimi içinden berrak bir nehir akan ağaçlık bir ormanda görüyordum. Nehir o kadar berraktı ki içindeki renkli taşları seçebiliyordum. Kuş cıvıltıları ve suyun huzur veren sesinde bir ağacın altına uzanmış gökyüzünü izliyordum. Hiçbir derdim yoktu sadece huzur daha sonra ilerideki ağaçların içinden bana doğru gelen bir geyik gördüm. Kahverengi geyiğin uzun boynuzları ve kocaman siyah gözleri vardı. O kadar sevimliydi ki ürkütmeden onu sevebilme ihtimalimi düşündüm. Yanıma gelip selam verircesine başını eğdi. Alnını okşamaya başladığımda hiç beklemediğim bişey yaptı
"Gözümü çıkaracaksın be!" Ne nasıl bir geyik konuşabilirdi rüya bile olsa. Birden vücudum sarsılmaya başladı. Gözlerimi açtığımda elim Rüzgar'ın tüm yüzünü kaplamış bir şekildeydi.
"Şu koca ellerini çek suratımdan!"
Hemen kendime gelip elimi suratından çektim
"Ne oldu?" diyebildim
Gözünü ovuşlayan Rüzgar
"Ne bileyim ben birden yüzüme dokunmaya başladın gözümü açtığımda da parmağın gözüme girdi anca uyandın. "
"Ay çok özür dilerim ben şey rüya görüyordum da o yüzden şey olmuş heralde"
"Nasıl bir rüya görüyordun sen ya? Senin saçma sapan rüyan yüzünden gözümden oluyordum"
Gözlerimi devirdim
"Abartma istersen "
Ovuşladığı gözünden elini çekti
"Bak bakalım abartıyor gibi bir halim var mı?" elini çektiğinde gözünde ki o kocaman kızarıklığı gördüm gözü sulanmıştı.
"Özür diledim daha napayım. Sende az uzak dursaydın benden"
"Gece seninle yatmak istiyorum diye herkesin içinde zırlarken öyle demiyordun ama" dedi
"Ben öyle bişey yapmadım " dedim kendimden emin bir şekilde.
"Emin misin iyi düşün istersen. Evin olmayan havuzuna girmek isteyende bendim değil mi hatta havuz olmadığını defalarca kez söylememe rağmen banyoda ki küveti havuz sanıp içinde parti vermeye çalışanda bendim." Filmlerde olduğu gibi dün gece sarhoş olduğum ana geri dönüp hatırlar mıyım diye bekledim ama öyle bişey olmadı.
"Ya saçmalama ben hayatta öyle şeyler yapmam hadi az buçuk havuz olayını hatırlıyorum da küvet falan yani yok öyle bişey"
"Öyle mi dersin keş?" dedi ve komidinin üzerinde duran cep telefonuna uzandı. Birkaç tuşa bastıktan sonra telefonu bana verdi. Ekranda bir video açıldı ve kendimi gördüm.
Küvetin içinde elimde içinde ne olduğunu bilmediğim bir bardakla dans edip şarkı söylüyordum. Rüzgar bana küvetten çıkmamı söylüyordu ben ise onu tişörtünden tutup <su çok güzel gelsene> diye küvete çekmeye çalışıyordum. Oysa küvetteki tek su başlıktan akan suydu. Daha sonra suyu Rüzgarın üstüne fışkırtmamla video sonlandı.
Rüzgarın beni ezen bakışlarını üzerimde hissettim.
"Yani belli ki çok sarhoşum, sarhoş olan biri ne kadar normal şeyler yapabilir ki " diyerek kendimi savunmaya çalıştım.
"Senin dün sarhoş olup partinin tadını çıkarmak ve bana işkence etmek yerine hizmet ediyor olman gerekiyordu"
" E sen devam etseydin partine ben bir kenarda sızıp kalırdım nasılsa"
"Senin aksine buradaki herkes nasıl içildiğini bildiğinden sorun çıkaran bir tek sen vardın. Etrafa saldırıp insanların keyfini kaçırmana göz mü yumsaydım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KÖLESİ &(Sözleşme)
Romance"Sen de şu filmlerde ki kötü çocuklardan olmalısın" dedim. Güldü; "İnan bana o çocuklar fazla iyi" Kölelik unutulmuş bir kavramdı ama onlar için değil... Derin yaşadığı küçük kasabada hayata tutunmaya çalışan ve tüm zorlukların üstesinden gelmek içi...
