1

8.7K 601 636
                                    

''Ya ben koltukta da yatardım! Ne gerek vardı!''

''Hadi kardeşim, gelmek üzereler. Hadi.''

''Ya tamam, çekiştirmesene be!''

Felix sinirle kolunu çekip arkasına döndü. Çocuk hiç umursamadan Felix eve gelmeden onun yerine toplamış olduğu valizini de arkasından fırlatmıştı. Felix ayağını son anda kurtardı. Tamam, Felix biraz inatçı olabilirdi ama bu kadar abartılı tepkiyi hak etmiş miydi gerçekten?

Sinirle başını kaldırdı. Çocuk çoktan kapıyı kapatıyordu bile. Durumu kavrayan Felix son anda ayağını aradan sıkıştırdı.

Ayağında kalınca bir bot olduğundan canı yanmamıştı, ve çocuk da kapatabilecekmiş gibi değildi. Bunu anladığında çenesini sıkarak kapıyı geri açtı, kriz geçirmek üzere gibi duruyordu. Felix gülümsedi.

''Son bir şey söyleyeceğim sadece.''

Çocuk resmen gitmesi için yalvarıyordu o yüzden bunun hızlandıracağını umarak başını salladı sadece.

''Hani üst kat komşumuz şofbeni fazla açtığı için buhardan bizimki de bozuldu demiştim ya, şofbeni yaptırmak zorunda kalmıştın.'' Çocuk tekrar başını salladı, ne demeye çalıştığını anlamamıştı. Anlamaya çalışıyor gibi de değildi sadece bitirmesini bekleyerek başını sallıyordu. Felix devam etti. ''Aslında onu ben bozmuştum. Masrafı sana kitledim. Ve sipariş ettiğin tüp sen yokken eve gelirse sen gelmeden iade parası alıp sana sipariş etmeyi unuttuğunu söylüyordum. Ha bir de-''

Çocuk sinirle kapıyı suratına kapattığında Felix irkilerek geri çekildi. Ama çok geçmeden toparlanıp pes etmeden arkasından bağırmıştı, ''En sevdiğin müzik kutusunun tamirden dönmemesinin sebebi onu atmış olmam! İğrenç bir sesi vardı ve tüm gün aynı aptal şeyi çalıp duruyordun!''

Felix bir tepki gelmeyince sinirle kapıya bir tekme savurdu. Aptal herif. Çok geçmeden öbür taraftan da biri kapıya tekme atınca Felix yerinde sıçradı. Korkuyla geri çekilmişti. Hâlâ orada mıydı?

Pekâlâ, artık gitme vaktiydi anlaşılan. Garip bakışlarla arkasına döndü ve yere atılan küçüklü büyüklü iki valizi aldı. Ardından sürükleyerek asansöre ilerlemişti.

Resmen ders arasında dinlenmek için eve döndüğü sırada evinden kovulmuştu.

Felix tüm saçmalıklarına ve yaptığı lüzumsuz zamlara rağmen onunla kirayı bölüşmeye devam etmişti oysa. Tamam, bunda biraz da okulun dibinde olduğu için oradan çıkmak istememesinin payı vardı. Ama yine de, ona bu kadar katlanabilen Felix'ten başkasını bulamazdı asla. Peki o ne yapmıştı? Artık kuzenimle kalacağım diyip Felix'i evden atmıştı. Kirada dara düşünce görecekti onu Felix, ayağına kapanacaktı o çocuk. Ve Felix tabii ki kabul etmeyecekti.

Eh, güzel hayallerdi bunlar tabii ama... Şu an asıl problemi bu değildi. Nereye gidecekti ki? Dönem ortasında yurt alımı yapmıyorlardı. Okuldan ise kalacak yer sorabileceği tek arkadaşı Hyunjin'di ve o da ailesiyle kalıyordu. Bir iki gün koltuklarında kıvrılabilirdi belki...

Sinirle nefesini verirken Hyunjin'i aradı. İkinci titremede açmıştı.

''Hey, yatağa yeni girdim. Hiçbir yere gelemem.''

Felix açar açmaz söylenmeye başlayan arkadaşına göz devirdi. ''Onun için aramadım. Sana bir şey sormalıyım.''

''Oof, hayır, Felix. Senin yerine o çocuğa istek de atmayacağım. Biraz cesur ol ve kendin at.''

''Yahu bir konuşmama izin ver!''

''Tamam ya...'' Hyunjin, bağırmasıyla aniden kedi yavrusuna dönerek söylemişti. Felix duraksadı. ''Atmaz mısın gerçekten?''

housemate [chanlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin