"Bana niye istek attın?"
Felix duyduğu sesle başını kaldırdı. Chan odasının kapısı önünde dikilmiş, pervaza yaslanıyordu tek omzuyla. Elinde muhtemelen Instagram'ın açık olduğu telefonu vardı, ve yüzündeyse elbet bir sırıtma.
Bozuntuya vermedi Felix. Rahat bir şekilde elindekileri bırakmış ve arkasına yaslanmıştı oturduğu yatakta. Kendisi de hafifçe sırıtırken söyledi.
"Yakışıklıların takip isteğine geri dönüş yapıyorum da."
Güldü Chan.
"Yani yakışıklı olduğumu kabul ediyorsun?"
Yavaşça ona doğru adımlamaya başlamıştı ardından. Felix de gülümsemesini genişletti.
"Yani," Devam etmeden önce Chan'ı süzmüştü uzunca. "Giderin var."
Chan bununla kahkaha attı. Biraz sonra yanına vardığı yatakta elini Felix'in yanına yaslamış ve ona doğru eğilmişti.
"Sanırım bu senden duyduğum en büyük iltifat."
Gülüşü yerini daha hafif bir gülümsemeye bırakırken söyledi. Felix de aynı şekilde gülümsüyordu başını sallayıp onu onayladığında.
"Çok alışma."
"Öyle sık söylemem diyorsun yani."
Yüzü biraz daha yaklaşmıştı Felix'e. Felix kısa bir duraksamanın ardından cevapladı, gülüşü durulmuştu.
"Alışırsan sıradan gelir diye diyorum."
"Sıkılmam asla."
Chan gülümsedi ve saçlarına minik bir öpücük bıraktı. Ardından doğrulmuştu. Felix de gözleriyle onu izledi o sırada.
"Büyük konuşma."
"Sadece gerçekler."
Chan gülerek söyledi, ardından eklemişti.
"Çıkalım mı o zaman?"
"Çıkalım."
Felix de gülerek onu onayladığında kalkmıştı yataktan. İkisi de çoktan hazırlanmıştı. Bir önceki gün hazırladıkları keki de yanlarına aldıktan sonra evden çıktılar.
"Sonunda barışıyor olmanıza o kadar seviniyorum ki."
Chan arabaya bindiği sırada söyledi. Felix anında cevaplamıştı.
"Yalnız, bu o itle barışma keki değil. Rowoon'a geçmiş olsun keki."
"Sonuçta olayı tatlıya bağladığınızı gösteriyor."
Omuz silkerken söyledi Chan. İkisinin de aralarındaki saçma husumeti böyle çocuk gibi uzatıp durmalarına anlam veremiyordu. Üstelik artık aralarındaki gerginlik fiziksel boyutlara da ulaşmaya başlamıştı. Bu defa Rowoon'un bileğini incitmişlerdi.
Felix'in son ataklarından sonra Jeahoon boş kalmamıştı elbet. Felix'in, kendi senesindekiler için başkanlığını yaptığı dans kursundan birkaç kağıt alması gerektiğini ve hangi gün almaya geleceğini öğrenmişti Jeahoon. O gün dersinin bittiği saati de bilerek, uğrayacağını düşündüğü saatlere yakın oraya uğramış ve ona ufak bir şaka hazırlamıştı.
Ne var ki, Felix o gün hasta olduğundan kendisi yerine Rowoon'dan gitmesini rica etmişti ve Jeahoon'un bundan haberi yoktu. Yapacağı ufak şakanın bu kadar büyüyüp Rowoon'un bileğini inciteceğinden de...
Jeahoon'a sorarsanız işin en kötü yanı denk gelen kişinin Rowoon olmasıydı. Rowoon ile aynı bölümü okuyorlardı. Felix bu sayede Rowoon'u görüp hoşlanmaya başladığında manevi olarak o çocuktan epey uzaklaşmıştı Jeahoon. Ne var ki, fiziksel olarak pek mümkün olmamıştı bu. Sınıfta sınavları en iyi kişi olmasının yanı sıra Rowoon aynı zamanda dersi çok iyi dinleyip çok güzel not da tutardı. Durum böyle olunca tüm sınıf gibi Jeahoon da sınav haftası ondan not dilenmek zorunda kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
housemate [chanlix]
FanfictionHer şey zamanlamayla ilgiliydi. Felix evinden olmuştu, Chan tam o dönem ev arkadaşı arıyordu. İlan asmaya karar verdi, Ve Felix tam o sırada panonun önünden geçiyordu. [Mate serisi birinci kitap.]