Bakın yeni bölümü hemen salıyorum ama önceki bölümü daha az yorum ve oyla bırakmak yok he tamammı
24ü atlamayın
öptüm çokxoxoxoxoxoxoxo
Felix son dersinden çıkmış, Hyunjin'i bekliyordu. Dersleri o gün yakın saatlerde bittiğinden genelde beraber dönerlerdi. Kimin öğretmeni erken bırakırsa o aşağıda diğerini bekliyordu, o günün bekleyeni ise Felix'ti.
Duvara yaslanmış telefonuyla oynarken, sonunda başında beliren bedenle bakışlarını kaldırdı. Anında söylenme moduna geçmişti arkadaşının geldiğini düşündüğü için, ancak gelen o değildi.
"Selam," dedi Rowoon. Felix onu görmeyi beklemediği için fazlasıyla şaşırmıştı. Kısa bir an donakalsa da hızla toparlandı.
"Selam."
Aynı şekilde cevapladı. Bu sırada bakışları onun üstünde dolanmıştı. Rowoon salaş gömleği ve cebindeki elleriyle oldukça rahat gözüküyordu. O gün mutlu gibiydi.
"Bugün antrenmanımız var." Rowoon tekrar konuşmaya başlayınca Felix de bakışlarını gözlerine çıkardı. "İzlemeye gelsene."
Felix kısa bir an neyden bahsettiğini anlamamıştı. Sonradan hatırladı, Rowoon ve Chan okulun yüzme takımındalardı. Her şey bunu öğrenmesiyle başlamıştı zaten, değil mi?
Takım, bir yarışma yaklaştığı zaman beraber antrenmanlara başlıyordu. Felix o antrenmanlara çok kez gitmişti Rowoon'u izlemek için. Şimdi ise... İşler biraz daha farklılaşmıştı.
"Geleyim de... Of, şimdi yanlışlıkla Rowoon'u izlersem Chan'ı aldatmış olur muyum acaba?"
Sıkıntıyla ağzının içinde gevelediğinde Rowoon duyamamıştı.
"Efendim?"
Sorarken daha iyi duyabilmek için eğildi Felix'e doğru. Felix ise sorusuyla pek ilgilenmedi.
"Haklısın ya, zaten sevgili değiliz ki. Hadi gidelim."
Ve koluna girdi ardından. Rowoon ne dediğine dair hiçbir fikre sahip olmasa da düşünmekten vazgeçmişti. Gülümseyerek ona uydu. Biraz sonra Felix yürürken düşmemek için Rowoon'a yapışarak Hyunjin'e mesaj atmıştı havuza gittiklerinde dair, eğer isterse tek gidebilir ya da yanlarına uğrayabilirdi.
Rowoon'un bu kadar hızlı eski haline dönmesi şaşırtmıştı aslında Felix'i. Telefonu cebine attıktan sonra başını kaldırıp ona baktı. Aralarında bir gariplik olacağını düşünmüştü. Oysa Rowoon her şeyi geride bırakmış gibiydi. Bu durum Felix'i memnun etmiyor da değildi elbet. Rowoon beklediğinden daha anlayışlı biriydi.
Beraber yüzme havuzunun bulunduğu salona girdiler bir süre sonra. Rowoon'un söylediğine göre antrenmana kadar bir saat daha vardı, o yüzden içerisi henüz boştu. Felix o giyinene kadar bekledi. Ardından beraber tribünlerin olduğu yere geçmişlerdi.
"Düşündün mü hiç?" dedi Rowoon, yan yana oturdukları sırada.
"Neyi?"
Felix de ona dönerken sormuştu.
"Söylediklerimi. Sana birden çok fazla baskı bırakmış gibi hissettim sonrasında. Özür dilerim."
"Hayır, hayır. Öyle düşünme lütfen. Açık sözlüydün ve bu değerli bir şey benim için. Sadece dediğin gibi, biraz kafam karışık hâlâ."
"Mesela?"
Rowoon dönüp ona bakınca göz göze geldiler.
"Bilmiyorum. Sadece, bazı şeyler çok yeni ve onları nasıl şekillendireceğim, sonu nereye varacak.. çözmesi biraz zor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
housemate [chanlix]
أدب الهواةHer şey zamanlamayla ilgiliydi. Felix evinden olmuştu, Chan tam o dönem ev arkadaşı arıyordu. İlan asmaya karar verdi, Ve Felix tam o sırada panonun önünden geçiyordu. [Mate serisi birinci kitap.]