5

4K 541 483
                                    

Felix, Chan'ın varlıklı bir aileden geldiğini Hyunjin sayesinde öğrenmişti. Ailesi çok sık yurtdışına gidip geliyordu, çocuklarını özgür büyütmüşlerdi, vesaire... Evet, Chan'ın bir de erkek kardeşi vardı. Çocuk lise sona gidiyor olmasına rağmen o da kendi evinde kalıyordu. 

Ama tüm bunlara rağmen Felix, Chan'ın tek başına bir rezidansta kalıyor olmasını gerçekten beklemiyordu. 

Chan güvenliği arayıp geçmesi için onay verdiği sırada cam duvardan içeriyi inceledi. İçerisi bir otel lobisinden farksızdı. Bar bölümünden tutun bilardo masasına kadar bir binanın içinde görmeyi beklemeyeceğiniz ne varsa koymuşlardı. Birçok insan da o sırada orada vakit öldürüyordu.

Garipti, gerçekten.

Otomatik kapı iki yana doğru açıldığında Felix önüne döndü. Sonunda onay gelmişti demek... Girişteki adama başıyla teşekkür etti, adam yandaki koridoru takip ederse asansörlere çıkacağını söylemişti. 

Dediği gibi kırmızı halıyla çizilmiş yolu takip etti ve asansörlerin önünde durdu. 4 ayrı asansör kabini vardı. Aynı anda kaç kişi çıkacaksa... Burada bile abartıya kaçmışlardı resmen.

Tuşa basıp beklemeye başladı. Asansörün gelmesi biraz uzun sürmüştü. Akşam saatleri olduğu için herkes evlerine çıkmakta kullanmış olmalıydı, asansörlerin hepsi yukarıdaydı. Binanın da 45 katlı olduğu düşünülünce inmesi biraz vakit alıyordu haliyle. 

Chan 32. katta oturuyordu. Üzerinde yeşil yanan kabinin kapısı açıldığında Felix bavullarını oraya sürükledi ve 32 yazan tuşa bastı. Asansör beklediğinden hızlı çalışıyordu ama yine de çıkarken de bir süre beklemesi gerekmişti. 32 kat az değildi. Katlar yarılandığında kulağında oluşan basınç hissinin gitmesi için yutkundu. Biraz sonra asansör sonunda durmuştu. 

Bina gerçekten ortak katlar dışında ölüm sessizliğindeydi. Felix'in eski dairesindeki yalıtım resmen kağıttan olduğu için isterseniz en üst katın sesini bile duyabiliyordunuz, o yüzden burası ona ürkütücü gelmişti. Bunu dediğine inanamıyordu ama o an düşününce o gürültülü apartman bile buradan daha sıcak bir ortama sahipti.

Asansörlerin bulunduğu alandan ilerleyince başka bir koridora çıktı. İki yandan uzayan koridor kendi içinde de birçok kez başka koridorlara ayrılıyordu. 

Neresi demişti? Felix hafızası gerçekten berbat bir insandı. Aklından uçup gitmişti çoktan. Yüzü buruşurken telefonunu çıkartıp yazdıklarını tekrar okudu.

Sola dön, yine sol taraftaki ikinci koridordan içeri gir. En sondaki kapı benim dairem. Numara 286.

Sol, sol, iki. Evet, şimdi hatırlamıştı böyle kodladığını. Biraz geç olmuştu tabii ama...

Daire numaralarını takip ederek dediği yönleri döndü. Sonunda 286'nın önüne gelince durmuştu. Bavullarını bırakıp zile bastı. 

Kapıyı çok geçmeden Chan açmıştı. Felix onu görünce rahat bir nefes verdi, doğru yeri bulmanın rahatlığıyla omuzları çökmüştü.

''Ah, selam! Bir an bulamayacağım sandım. Burası çok büyük ve karışık.''

Chan o söylenirken gülerek eğildi ve bavullarını aldı. İçeri taşıdığında Felix de peşinden girip kapıyı kapatmıştı. Chan bir şey demeden ilerlerken peşine takıldı.

Hol; mutfak ve salonun beraber bulunduğu büyük bir odaya çıkıyordu. Chan orada oyalanmadan soldan uzayan koridora girmişti. Burada üç oda vardı. Soldakinin lavabo olduğunu gördü Felix. Chan sağdaki kapıdan girince oranın da kendi odası olduğunu anlamıştı.

housemate [chanlix]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin