13 | Ten Uyumu

853 24 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Justin Timberlake - Mirrors

• • •

Saatler sonra, Sidelya gözlerini kırpıştırarak uyandı. Kollarının başının üzerinde birleştirerek gerindiğinde, tüm perdelerin kapanmış olduğunu gördü. Esneyerek, Egemen yapmış olmalı, diye düşündü. Perdelerin kenarlarından sızan güneş ışıkları, odaya loş bir hava veriyordu.

Boynunu gererek, kaslarını gevşetti ve yavaşça yataktan kalkıp, giyinme odasına giderek, sarı renkli Olivia Von Halle marka sabahlığını aldı. Günün ortasında uyumak, onun için alışılmadık bir durumdu. Ama bu, zaten sıradan bir gün değildi.

Sabahlığını giyerek, belindeki ipek kuşağını bağladı. Egemen nereye gitmişti acaba? Yatağı, Sidelya'dan çok önce terk etmiş olamazdı. Daha biraz önce, onun kollarında yattığını anımsıyordu.

Alt kata indiğinde, Egemen salondaki kanepeye yaslanmış oturuyor, kollarını iki yana açmış, ayaklarını kahve sehpasına uzatmıştı. Bahçeye bakan pencereden dışarıyı izliyordu.

Bu rahat, dikkati dağınık havasının harika görünüşü Sidelya'yı bir kez daha şaşırtmıştı. Odaya geçip, ona birkaç adım kala, "Tünaydın!" dedi.

Egemen, onun sesini duyunca başını çevirdi ve ayağa kalkıp Sidelya'yı kolları arasına alarak, "Sana da tünaydın güzellik," dedi. Sidelya, sırtını onun geniş göğsüne dayamış, pencereden dışarıya bakarken, Egemen de çenesini Sidelya'nın başının üstüne koymuştu.

"İyi misin?"

"Neden sordun?"

"Biraz dalgın görünüyorsun."

Sidelya, onu göremiyordu ama kafasını hayır anlamında sallarken çenesinin başına sürtünmesinden cevabın hayır olduğunu anlayabiliyordu.

"Aslında dalgın değilim," dedi Egemen bir süre sonra. "Sadece... düşünüyorum."

Sesinin tonunda bir terslik olduğunu anlayan Sidelya, Egemen'in kollarında dönerek, onun yüzüne baktı. "Egemen, neler oluyor?" dedi yavaşça.

"Hiçbir şey." Egemen, gözlerini Sidelya'nın gözlerinden kaçırıyordu.

Sidelya, onu köşedeki ikili koltuğa götürüp, çekiştirerek yanına oturttu. "Eğer seni rahatsız eden bir şey varsa benimle konuşabilirsin."

"Beni rahatsız eden bir mesele yok."

Ama Sidelya ona inanmıyordu. Hem çok çabuk cevap vermişti hem de sesinde, saklamaya çalıştığı endişeli bir ton vardı. "Ben seni asla yargılamam Egemen. Bana her şeyi anlatabilirsin."

Egemen cevap vermedi ama gözleri, uzaklara dalmış gibiydi ve bir yandan da elleriyle alnını ovuyordu.

Sidelya'nın içini aniden bir panik dalgası kaplayınca, hızla konuşmaya başladı. "Çözemeyeceğimiz bir şey olmadığına eminim," dedi. "Yanında olduğumu bilmeni istiyorum sadece. Eğer yapabileceğim bir şey..."

Egemen, elini sert bir hareketle Sidelya'nın bacağına koydu. "Sidelya, yeter!" dedi. Hemen ardından sesini yükselttiğini fark edince kibarca ekledi. "Lütfen."

Kalp Tutulması (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin