Bölüm Şarkısı: Doja Cat - Been Like This
• • •
Egemen'in yanına taşınalı çok olmamıştı ama fark Sidelya'nın gözüne çarpıyordu; sırf onunla olan ilişkisinde değil, bu çevrede olan ilişkisinde de... Eskiden görünmez bir izleyici karşısında oynadığını hissederdi ya, artık yerini Egemen'in bilinçli, her daim orada olan gözleri almıştı; artık ev ve Sidelya ayrılmaz bir bütünün yarısıydı sanki. Egemen'in dikkat ettiğini bildiğinden, hayatının daha düşünceli, daha düzenli olduğunu hissediyordu Sidelya. Ancak tam da bu yüzden, bu duvarların ardındaki dünyayla, kaos ve çirkinliğin hüküm sürdüğü dünyayla haşır neşir olmak zorlaşıyordu.
Sidelya her sabah yaptığı meditasyonun ardından büyük salona geçti. Egemen salondaki gri kanepeye yaslanmış oturuyor, kollarını iki yana açmış, ayaklarını kahve sehpasına uzatmıştı. Bahçeye bakan pencereden dışarıyı izliyordu. Bu rahat, dikkati dağınık havasının harika görünüşü Sidelya'yı bir kez daha şaşırtmıştı.
''Yarın akşam dışarı çıkmaya ne dersin? Değişiklik olur.''
''Işıl'a söz verdim, birlikte dışarı çıkacağız.''
''İptal et.''
İşte derhal halledilmesi gereken meselelerden biri daha. Bu aşırılıkları. ''Birlikte dışarı çıkıp birkaç kadeh bir şeyler içeceğiz. Arkadaşlarımla görüşmeyi de bana yasaklayamazsın Egemen.''
Egemen tek kaşını kaldırıp baktı. ''Arkadaşlarım? Çok kişiden bahsediyoruz sanırım burada?''
Sidelya eli saçında, ''Çabuk arkadaş edinen biri olduğum için beni suçlayabilir misin?'' dedi. Teknik olarak bir yalan sayılmaz. Buraya geldiğinden beri tahmin ettiğinden daha fazla kişi tarafından sevildiğini hissediyordu. Muhtemelen sürecin başından beri burada olan Egemen'e kıyasla çok daha fazla kişi tarafından. Gerçi Egemen'in başkalarına kendini sevdirme gibi bir derdi yoktu, hatta bir keresinde insanların ondan korkuyor olmalarının onu seviyor olmalarından daha çok işine geldiğini söylemişti.
''Şaşırdım diyemem elbette.''
''Söylediğim gibi, samimi bir yapım var. İnsanların hoşuna gidiyor olmalı.''
''Sen samimisin ama buradakiler samimiyetsiz.''
''Kendi topluluğundaki insanlar hakkında böyle düşünmen sence de tuhaf değil mi?''
Egemen umursamaz bir şekilde omuz silkti. ''Eh, onlar da benim hakkımda muhtemelen öyle düşünüyor.''
''Bu seni rahatsız etmiyor mu?''
''Neden etsin? Yalnız kalmaktan rahatsız olan biri değilim.''
''Antisosyal olmak hoşuma gidiyor diyorsun yani?''
Egemen ayaklarını uzattığı kahve sehpasından çekti ve doğruldu. ''Ben olsam öyle tanımlamazdım,'' dedi ve bu cevapla yetinmeyen Sidelya'nın şüpheci bakışlarını görünce devam etti. ''Bir arkadaşım vardı... Yakın bir arkadaş...''
''Ne oldu ona?'' diye sordu Sidelya merakla.
''Hayatını kaybetti.''
Sidelya klişe bir şekilde bunun ne kadar talihsiz ve üzücü bir durum olduğunu söylemek yerine sessiz kaldı. Egemen kendi hayatına dair detayları konuşmak isterse onu dinlemeye hazır olduğunu göstermek için yanında olacaktı.
''Her neyse, birkaç kadeh dediğin tam olarak kaç tane?''
Sidelya'nın iyice canı sıkılmaya başlamıştı. ''Bilmiyorum,'' dedi. ''O anki ruh halime göre değişir.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması (Devam Edecek)
RomanceHerkesin bir tutkusu vardır. Eğer kendinizinkinin ne olduğunu bilmiyorsanız, henüz keşfetmemişsiniz demektir. Belki de keşfettiniz, fakat ellerinizden kayıp gitti. Önüne çıkan, kendisine engel olan tüm bu sıkı kuralları aşmaya hazır olmalıydı insan...