Bölüm Şarkısı: Billie Eilish - Ocean Eyes
• • •
Egemen gözlerini açtığında yanında yatması gereken Sidelya'yı göremeyince ona seslenmiş, bir cevap gelmeyince sert adımlarla evin her yerini aramış ve Sidelya'nın evde olmadığını öğrenmişti. Ve bu durum hiç ama hiç hoşuna gitmemişti.
Gelen bir telefonla deli bir kızın at çiftliğindeki atlardan birini aldığını ve kayıplara karıştığını duyana kadar da aklını kaybetmek üzereydi. Egemen, inanamaz bir tavırla ''Ata biniyor?'' diye tekrarlamıştı.
''Evet, efendim. Ata biniyor.''
Egemen, o anda bir seyisi boğazlamanın cezasının ne olduğunu düşünüyordu. Dişlerini sıktı. Eğer biraz daha sıkarsa çenesine inanılmaz bir ağrı gireceğini biliyordu. ''Nerede ata biniyor?''
''Emin değilim, efendim. Ama fazla uzaklaşmış olamaz.''
Egemen'in kanı, damarlarında gerektiğinden fazla akmaya başlamış, kalbi yerinden çıkacakmış gibi göğüs kafesine baskı yapıyordu. Ata binmek mi? Bu kız delirmiş miydi? Sabahın bu erken saatinde, tanımadığı ıssız bir bölgede ata binilmemesi gerektiğini Egemen bile biliyordu.
''Bana bir at hazırlatın!" diye emretti. ''Hemen.''
''Hangisini istersiniz?''
''En hızlısını.'' Egemen'in sesi endişeden boğuklaşmıştı. ''Acele edin. Ya da, ben kendim halledeyim.'' Bunu söyledikten sonra, olduğu yerde hızla döndü ve koşar adımlarla evden çıktı.
Daha ahıra varmadan içinden yükselen panik iliklerine yayılmış ve Egemen bu hisle koşmaya başlamıştı bile.
Neyse ki uğraşlar sonucu Sidelya'yı bulması düşündüğü kadar uzun sürmemişti... Ancak onu bulması düşündüğü gibi de olmamıştı.
''Sidelya! Kahretsin, iyi misin?! Sidelya!''
Sidelya, birinin hızla attan indiğini ve etrafındaki yaprakları hışırdatarak koştuğunu fark etti.
''Sidelya?''
''Egemen?'' diye zorlukla fısıldarken, Sidelya duyduğu sesin Egemen'e ait olduğuna inanamıyordu. Burada olmaması gerekiyordu ama bu, onun sesiydi. Hatta gözlerini açamasa da, Egemen'in varlığını yanında hissedebiliyordu. O gelince, etrafındaki tüm hava değişiyordu.
Egemen'in elleri yavaşça vücudunda dolaşıyor, kırık kemik olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. ''Neresinin acıdığını söyle bana.''
''Her yerim.''
Egemen, ağzının içinden bir küfür savursa da dokunuşu yumuşak ve kibardı. ''Gözlerini açabilir misin?" diye mırıldandı. ''Bana bak. Yüzüme odaklan.''
Sidelya zorlukla başını salladı. ''Yapamam.''
''Yapabilirsin güzelim.''
Hemen ardından, Egemen'in sıcak parmaklarının alnında gezindiğini ve acıyı azaltmak için ona masaj yaptığını hissetti Sidelya. Kaşlarına ve burnunun üst kısmına dairesel hareketlerle yavaşça bastırırken, ''Bırak, acıyı serbest bırak. Gözlerini aç, Sidelya...'' dedi.
Zorlukla da olsa, Sidelya onun dediğini yaptı. Egemen'in yüzü, tüm görüş alanını kapladığında, bir an için her şeyi unuttu. Sadece Egemen'i sevdiğini, onun yanında olduğunu ve hissettiği tüm acıyı varlığıyla yok ettiğini anımsadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Tutulması (Devam Edecek)
RomantizmHerkesin bir tutkusu vardır. Eğer kendinizinkinin ne olduğunu bilmiyorsanız, henüz keşfetmemişsiniz demektir. Belki de keşfettiniz, fakat ellerinizden kayıp gitti. Önüne çıkan, kendisine engel olan tüm bu sıkı kuralları aşmaya hazır olmalıydı insan...