9 | Saplantı

580 21 0
                                    

Bölüm Şarkısı: Ariana Grande - Thinking Bout You

• • •

Zaman anıları yavaş yavaş tüketir, onları çarpıtır. İnsan bazen sadece iyiyi hatırlar... bazen de sadece kötüyü... Belki de insanları en çok bölen şey, kimilerinin her şeyden önce geçmişte, kimilerinin de yalnız içinde bulundukları dakikada yaşamalarıdır.

Egemen, Sidelya ile geçirdiği zamanları hiçbir şeye değişmezdi.  Çünkü ancak o zaman mutlu hissediyordu, rahat ve huzurlu olabiliyordu...

Sidelya Saraçoğlu. Şüphesiz Egemen'in hayatında gördüğü en eşsiz varlıktı. Bir insan nasıl böyle güzel olabilirdi akıl sır erdiremiyordu. Kahkahalarla gülüp bir anda öfkelendiğinde bile hala muhteşem bir güzelliğe sahip olmasının yanında, hala güçlü bir şekilde bakıyordu. Evet, kızın bakışlarına bir şey vardı, seksi ve o kadar güçlüydü ki... Bir bakışıyla insanın beynini deşip düşüncelerini okuyacak, kalbini eritip hormonlarını deliye döndürecek, iç organlarını yakacak kadar güçlü ve çekici. Bu güçte o mavi iri gözlerin büyük payının olmasına rağmen olay sadece gözleri değildi, kızda bir ışık varresmen. O dik ve estetik kaşları, o duruşu, biçimli dudakları, şekilli güzel burnu! Asil, seksi ve güçlü.

Zaten normal duruşu bile böyleyken bir de kendi seksi bir bakış attığında, tehditkar bir şekilde baktığında karşısında nasıl durulabilirdi ki... Karşısındaki neye uğradığını şaşırır, dizlerinin bağı çözülür, etrafındaki bir şeye tutunarak ayakta kalmaya çalışır, konuşma yeteneğini kaybeder, şanslıysa nefes almayı hatırlar, tamamen erimiş bir şekilde boş gözlerle bakar kalır... En azından Egemen'in tahminleri bu yöndeydi.

Sidelya'nın ses tonu, çekici tınısı... Hafif buğulu gibiydi sesi, insanın içine işliyordu. Konuşması bile güçlüydü kızın, o konuşurken dinlemek zorundaymışsınız gibi, hipnotize edermişçesine... Buğulu ama güçlü.

Sidelya'nın varlığından etkilenen tek Egemen değildi ve bunu tahmin etmek de zor değildi. Zaten böylesi güzel bir varlık başını dik tutup herkese cüretkar bakışlar atarak dolaştığında etrafındaki herkes silikleşirdi. İşte böyle eşsiz biriydi o, bakışlarıyla insanı delik deşik eden...

Sidelya'nın karşısındaki üzerinde bir güç kurmadığı, o kendine özgü güçlü ve çekici bakışlarıyla insanı savunmasız bırakmadığı tek an onun uyuduğu zamanlardı.

Egemen'e, hayallere teslim olma ve aşka şans verme konusunda ilham veren tek varlıktı Sidelya. Egemen onunla tanışana kadar böyle bir şeyin mümkün olabileceğini bile düşünmezdi. Belki de hayatın güzel yanlarından biri de asla yan yana geleceği düşünülmeyen insanların nasıl güçlü bir bağ kurabildiğini göstermesi olmuştur. Belki de içten içe Egemen de bunu dilediği için gerçek dünyanın ona deneyimlettirdiği tecrübelerin sonunda bazı şeyler kafasında yerine oturmaya başlamıştır.

İyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, kısacası sonsuza kadar evet demeden önce, bu yolda atılan ilk adım elbette evlilik teklifidir.

Egemen henüz evlilik teklifinde bulunmamıştı çünkü açıkçası bu planın şimdiye kadar kusursuz bir şekilde ilerlemesi planlarının arasında yoktu ama nişanlı oldukları bir gerçekti ve bunu henüz resmileştirmemişti.

"Sidelya, birkaç dakikan var mı?"

Kapının eşiğinde görünen Egemen, iri gövdesiyle kapıyı adeta kaplıyordu. Görünüşü her zaman olduğu gibi heybetliydi. Gözlerinde hala birbirine benzeyen iki mor halka vardı ve yorgun görünüyordu.

Kalp Tutulması (Devam Edecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin