✨ yirmi üç

1.3K 170 142
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


- 23. Bölüm -

"Düşülebilecek en karanlık kuyu."

Kabanlarımızı giyip evden ayrılmaya hazırlanırken herkes sessizdi. Anladığım kadarıyla bir sıkıntı çıkmamıştı şimdiye kadar ancak bu evden çıkıp gitmeden kimse rahat bir nefes alamayacağa benziyordu. Ayla ve Defne'nin olan hiçbir şeyden haberi yoktu ancak çocukların gergin havası onlara da işlediğinden dolayı rahatsız duruyorlardı. Ayrıca mutfakta aldıkları mafya bilgisi onları iyice germişti.

Mutfaktan çıkıp sıra halinde ilerledik. Lodos benim elimi tuttuğunda kendimi daha güvende hissetmiştim. Ancak biriyle göz göze gelince oyunu kaybedecekmişim gibi bakışlarım ayakkabılarım ve önümde ilerleyen arkadaşlarım arasında gidip geliyordu.

Son davetliler de ayrılmıştı, şimdi Ertan, Maya ile vedalaşıyordu. Ertan'ın bir şey söylediğini gördüm ancak fısıldadığından dolayı sesi bize ulaşmamıştı. Maya, "İyi geceler." dedikten sonra ona gülümsedi ve arkasını dönüp gitti. Bu tarafa hiç bakmamıştı. Biz de gerginliğimizi belli etmemeye çalışırken Berkin "İyi geceler Ertan Bey." diye seslendi.

"İyi geceler çocuklar, sağ olun bu gece için. İyi çalıştınız." dedi Ertan Bey de, gecenin güzel geçmesi sonucu üzerinde aşina olmadığımız bir iyimserlik vardı. Tabii, asla sevimli değildi. Neden yapman gerekeni yapıp evinin önündeki kayalıklardan atlamıyorsun sen ya?

"Koçum, sen bir dursana." diye bize seslenen bir adamla hepimiz gergince arkamızı döndük. Lodos tuttuğu elimi hafifçe sıkmıştı.

"Anahtarını düşürdün." dedi seslenen adam, Ulaş'a ithafen. Çaktırmadan derin bir nefes çektim içime. Ulaş teşekkür ederek yerdeki anahtarını aldı ve dönüp yürümeye devam ettik. Kendi aralarında konuşmaya devam ederlerken "Murat'ı gördünüz mü beyler? Hala inmedi mi o yukarıdan?" diye sormuştu biri. Lodos'un adımları hızlanınca ona ayak uydurdum.

Yukarıdan dediğine göre çocukların bu işte parmağı vardı. "Biliyorsunuz çocuklar Murat'ı," dedi Ertan. "Ben çağırmadan yerinden ayrılmaz. Şimdi bakarım ben ona."

Arabaya bindik ve Alaz, Lodos'un talimatıyla gaza bastı.

"Şimdi Ertan yukarı çıksa, Murat denen herife bakmak için odasına gitse önce. E artık eterin etkisi geçmiştir, uyanmıştır adam. Banyonun kapısını kırsalar, Murat hemen anlatsa olanları. Kaç dakikamız vardır Alaz?" diye sordu Lodos, araba ilerlemeye başladığı an.

"Yeterli dakikamız var kardeşim, merak etme sen. Ben ayarladım bir şeyler." dedi Alaz ve yola odaklandı tamamen. Birkaç dakika son hız ilerledik, otobana girmeden önce Alaz durup arabayı park etti bir köşeye ve başka bir arabaya ilerledik. İçinden çıkan çocuk anahtarı Alaz'a fırlatırken çocuğu incelemiştim. 18-19 yaşlarından görünüyordu.

Yıldızlar Sana İstediğinde GülümserHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin